Tavan ve Plan

Eğer beni takip ediyorsanız, ben nereye gidiyorsam siz de oraya gitmiş olacaksınız. Gidecek tek yolum var, her şey kafamda şekilli, orası çok iyi bir yer, oraya gideceksiniz. Çok akıllıların seze seze, kafa patlata patlata, nice dahice keşifler yaparak icat ettiği bir yol bu.

Geçen gün oturdum, hayatın anlamına dair tavana bakarak düşündüm. Tavan düşünceleri oraya yansıtabildiğimizde o düşüncelerden zuhur eden en derin anlamlarını bize yansıtan harika bir medyadır. İnsan sık sık tavana bakarak plan yapmalı.

Önüme sunulmuş olan ve gidilmesi gereken bazı yolların oluruna, olmazına baktım tavanı seyrederken. Tabii ki direkt tavana bakmıyorsunuz. “Şaşı bak şaşır” sistemindeki gibi gördüğünüz zeminin arkasına, derinine, içine bakacaksınız. Bir müddet sonra en güzel planlar orada şekilleniyor. Ama unutmamak lazım, her arkanın başka bir arkası, her sonranın başka bir sonrası lazım. Varlık iç içe, üst üste binen bir evrenler kümesi. Ve içine yokluğu da alıyor.

Benim varacağım yere, “takip etmek” dışında bir eylemle daha varılıyor: Rota oluşturulduktan sonra akakları kazıyorum, etrafımızda ve onların etrafında ve onların... su olmayı başarabilenler, isteyerek veya istemeyerek o akaklardan akacaklar / akıyorlar. “İsteseniz de, istemeseniz de...”

Plan büyük!

Efruğ Kimki Yanardağ