Akışın Bozulması
Her mekanın özgül bir ruhu vardır. Bu ruh, mekanı kullanan insanlarının karakterleriyle, huylarıyla, duygularıyla, gayeleriyle yoğrulmuştur. Bir mekan kurulmadan önce belli bir amaca hizmet etmesi murat edilir. Bu bir barınaksa koruyucu nitelikleri ile insanların barınmalarına uygun olması gerekir. Bir kiler yapıldıysa içine yatak-çarşaf sermezsin, erzak depolamak için yapılmıştır. Bir lokanta yapıldıysa müşterilere taze ve sıcak yemekler verebilmelidir. Aslında mekanlar birer simgedir ve işaret ettiği şeyin gerçekleşmesi beklenir. Lokanta olarak kullanılan bir yerde kitap satmaya kalkarsan mekanın simgesel anlamı bozulur. Dolayısıyla mekanın ruhu da bozulur, kendi tabiatına aykırı düşmüş olur ve frekans değişir.
Tüm varlıkların oluşum, gelişim ve yıkılım aşamaları özünde aynıdır. Nasıl ki eşyalar, onlara konan isme göre bir ruha sahip oluyor ve bir varlık frekansı ediniyor; insanlar da aslında belli isimleri temsil etsin diye yaratıldı. Herkesin temsil etmesi gereken farklı bir isim var, ve bu isme göre şekil almış bir ruhu var. İnsan, bu ismin hakkını verdiği zamanlar doğru frekansta kalırken, gaflete düştüğü zaman bozuk bir frekansa geçiyor.
Süreçler belli frekanslarda, belli ritimlerle ilerler. Olayların gerçekleşmesinin, işlerin yürümesinin ön koşulu, parçacığa dalganın eşlik etmesi gibi, belli bir ritmik akışın sağlanmasıdır. Örneğin deniz dalgaları sahile vururken hiçbir zaman akışta atlamalar, kesintiler veya ani hız değişimleri olmaz. Dalganın hızını, büyüklüğünü tahmin ederek rahatlıkla sahilde nereye kadar ulaşacağını veya sizi ne kadar savurabileceğini tahmin edebilirsiniz. Son saniyede dalganın büyüklüğü de değişmez hızı da. Daha üç saniye önce yeşil yanan trafik lambası birdenbire kırmızıya dönmez, dönerse orada bir arıza vardır.
Hatalar, gerilemeler ve yanlışlar; akışın bozulmasıyla ortaya çıkar. Bir şeyi öğrenme sürecindeyken akış bozulursa öğrenme engellenir veya gecikir. Program ertelenir, işler aksar. Her sürecin ve her halin özgül bir frekansı vardır.
Örneğin huzur hali de belli bir frekanstır aslında. Bu frekanstan çıktığınızda akış bozulur ve evliliğiniz yürümez hale gelir. Matrix filminde, bir kedinin beklenmedik şekilde kapının önünden geçmesi, matriste bir şeylerin değiştiğini göstermişti. Yani bu, akışı bozan bir şeydi. Bu yüzden hemen alarm durumuna geçtiler ve tehdidin ne olduğunu bulmaya çalıştılar. Alışveriş yaparken cüzdanının gasp edilmesi akışı bozan bir şeydir. İstifra etmek akışı bozan bir şeydir, sindirim kesintiye uğramıştır çünkü. Durduk yere uykunun bölünmesi akışı bozan bir şeydir. Bir elektronik cihazın arıza yapması akışı bozan bir şeydir.
Elektriklerin kesilmesi akışı bozan bir şeydir. Asansörün katlar arasında durması akışı bozan bir şeydir. Lavabonun tıkanması akışı bozan bir şeydir. Çalan bir müziğin aniden kesilmesi, başka bir müziğin başlaması akışı bozan bir şeydir. Öğretmenin anlattıklarını dinlemeyi bırakıp başka şeyler düşünmeye başlamak akışı bozan bir şeydir. Dolmuşta arkadan uzatılan parayı cebe indirmek akışı bozan bir şeydir. Trafik kazası akışı bozan bir şeydir. Eve hırsız girmesi akışı bozan bir şeydir. Taciz, tecavüz akışı bozan bir şeydir. Tekerleğin patlaması akışı bozan bir şeydir. Cep telefonun şarjının tamamen boşalıp kapanması akışı bozan bir şeydir. Küsmek akışı bozan bir şeydir. Özel mülke izinsiz girmek akışı bozan bir şeydir. Biletsiz trene binmek, sinemaya girmek akışı bozan bir şeydir. Evrakta sahtecilik akışı bozan bir şeydir. Patron çıkınca çalışanın işi gevşetmesi akışı bozan bir şeydir. Herhangi bir kuralı çiğnemek akışı bozan bir şeydir.
Akışı bozan şeyler sinir bozucudur ve genelde sebebi hayırsız bir durumdur; hayırla da sonuçlanmaz çoğunlukla. Aslında insanoğlunun aczi yüzünden sürekli akış sekteye uğrar. Yeryüzündeki tüm insanlar insan-ı kamil olabilseydi her şey olması gerektiği gibi olacak, her şey kesintiye uğramadan akıp gidecekti. Ama insan acizdir. Her insanın aczi de farklıdır. Bu yüzden herkesin akışının bozulduğu yerler farklıdır. İnsandan beklenilen şey işte bu zaafların üzerine gitmek ve elimizden geldiğince üstesinden gelmektir. Frekansımızı bozan etkenler, aslında eşyanın frekansını bozan şeyler üzerinden yol buluyor.
Tembellik yapmaya meyyal birinin, elektrikler kesilince çalıştığı projeyi kolayca kenara atabilmesi gibi… Dolayısıyla eşyanın akışını teknik bilgilerle ve güçlü organizasyon şemalarıyla ne kadar düzene sokabilirsek, o kadar da ruhlarımızı bir nizama sokmayı başarmış oluruz. Yani bunun yolu en iyi doktor, mühendis, hakim, avukat, öğretmen, aşçı, garson, ressam, şair, tiyatrocu olmaktan geçiyor. “Okumak” lazım.
Mazhar F. GÜR 25.09.2017 (Proje 99)