Geri Bildirim Mekanizmaları (Teyit)

Mazhar F. Gür

Vücudun “iş”lerini yapan temel maddelerden biri de hormonlardır. Hormonlar vücudun “işçi”leridir. Büyüme, gelişme, üreme, stres cevabı verme gibi görevler çalışırlar. Bir inşaatı düşünelim. İşin düzgün yürümesi için nasıl ki işçilerin başında bir şef, onu kontrol eden müdür ve hepsini kontrol eden patron olması gerekiyorsa; vücutta da hiyerarşik bir düzen vardır ve bu düzenin elemanları arasındaki koordinasyonun sağlanması için hormonların faaliyetlerini denetleyen bir kontrol mekanizması olması gerekir. Bu mekanizmaya “geri bildirim (geri besleme) mekanizması” denir. Örneğin kortizol, stres anında böbreğe yapışık halde bulunan bir bezden salgılanarak kan şekerinin artmasının sağlar. Kortizol salınımı bir dizi tetikleyici hormon aktivitesiyle sağlanır. Hipofiz’den CRH salgılanır ve hipofizden salgılanan ACTH hormon miktarı artar. ACTH ise asıl hedef hormon olan kortizolü artırır. Bu zinciri asıl anlamlı kılan unsur, bir sonraki zincirdeki hormonu uyaran her hormonun salgılanma miktarının, uyardığı hormon miktarına göre ayarlanmasıdır. Kanda kortizol hormonu düzeyi istenilen değerlere ulaşınca, kortizol hormonu hipofiz bezine ve Hipotalamus’a geri bildirim yapar; CRH ve ACTH miktarı da azalmaya başlar. Böylece kortizolün artmasını tetikleyen ACTH azaldığı için kortizol miktarı da azalacaktır. Kortizol hormonu normalin altına düşmeye başladığında ise yine geri bildirim mekanizması devreye girer ve önce CRH, sonra ACTH miktarı artar. ACTH yine kortizolü artırır. Bu şekilde vücutta kortizol hormonu dengesi kurulmuş olur. Bu kontrol mekanizmasının etkinliğinin herhangi bir nedenle bozulmasıyla çeşitli hastalıklar ortaya çıkar.

İnşaatta da benzer bir mekanizma geçerlidir. İşçileri şef, şefi müdür, müdürü patron kontrol eder. İşçiler yavaşladığında şef onları uyararak hızlandırır. Olumsuz koşullarda işi yapmaya çalıştıklarında da onları durdurur. İşin geciktiğini veya yanlış bir şeyler yapıldığını fark ederse müdür şefi uyarır, çünkü patrona karşı şantiyeden o sorumludur. İşçi bir iş tamamladığında şefe geri bildirim yapar. Şef müdüre, müdür de gerekiyorsa patrona geri bildirim yapar. Bu şekilde gereksiz zaman ve enerji kaybı engellenmiş olur ve daha esnek kararlar alabilme şansı doğar.

Geri bildirim mekanizması, sadece hiyerarşi zincirinde yukarı yönde işleyen bir mekanizma değildir, yatay olarak da işler. Bu yatay iletişim, bir ekipteki koordinasyonu sağlayan unsurlardan biridir. Tarım aracı üreten bir fabrika düşünelim. Bu fabrikaya iki posta mal gelecek olsun. Bu fabrikanın satın alma bölümü, malların indirilmesini formenden istesin. Yalnız malların iki posta halinde geleceği ayrıntısını atlamış olsun. Formen saat 14 gibi ilk postayı karşılayıp malları indirsin ve görevini tamamladığını düşünerek farklı bir departmanda çalışmaya devam etsin. Malları indirdiği bilgisini satın alma bölümüne teyit etmesin. 1 saat sonra 2. posta gelsin. Malları getiren kamyon öylece 2 saat bekledikten sonra durum satın alma bölümüne bildirilmiş olsun. Ama o gün için kalan mesai süresi, bu malları indirmek için yeterli olmasın ve bu iş ertesi güne ertelensin. Bu gecikme, hem malları getiren şirkete hem de fabrikaya binlerce lira zarara neden olacaktır. Peki formen ilk postayı indirdikten sonra satın alma bölümüne geri bildirim yapmış olsaydı bu hatanın yapılma ihtimali kalır mıydı? Satın alma bölümünü arayıp “Malları 2 dakika önce indirdim, burada bilmem kaç tane x parçası var, bilmem kaç tane y parçası var vs” deseydi sizce bu aksaklık yine de olur muydu?

Hayatın her alanında, her iş kolunda, eğitimde, bilimde, sosyal ilişkilerde düzen geri bildirim mekanizmalarıyla sağlanır. İşlerin devamlılığını, iletişimin sürekliliğini sağlar. Dayanışmayı, samimiyeti artırır. Organize olma yeteneğini artırır. Diyelim ki bir arkadaşınıza nadir bulunan bir kitabın onda olup olmadığını sordunuz. İnternette o kitaptan 1 adet var ama kitap ikinci el olduğu için içinize sinmiyor, sayfaları eksik veya yıpranmış olabilir. Arkadaşınız "Bende o kitap olması lazım ama eve gittiğimde kitaplığıma bir bakmam lazım" dedi. Arkadaşınız o gün size herhangi bir bilgi vermedi. Aradan 3 günlük bir süre geçtikten sonra siz aradınız ve kitabı sordunuz. Arkadaşınız "Ha ben o gün baktım kitaplığa, bende yokmuş" dedi. Sonra internete baktınız ve dün o kitabın satıldığını gördünüz. O kitabın sizin için çok önemli olduğunu düşünün. Nasıl hissederdiniz? İşte bu senaryodaki yapılması gereken geri bildirim, arkadaşın size kitaplığında o kitabın olup olmadığını zamanında bildirmesi oluyor.

Aslında günlük hayatımızda bizi zora sokan birçok aksiliğin sebebi bu geri bildirim kuralının uygulanmamasıdır. Hayatın "akışının" sağlıklı bir şekilde sağlanabilmesinin ön şartlarından biri de budur. Yeryüzünde belli bir ürün meydana getiren her türlü iş faaliyeti benzer şemalarla ilerler. Geri bildirim mekanizması, hormonların düzgün çalışması için ne kadar elzemse; bizim iş ve sosyal hayatımızda verimli olabilmemiz için de o kadar önemlidir.

Mazhar F. GÜR 21.09.2017 (Proje 99)