Gülünç Hallerimizin İronisi
Komik olan nedir? Sevdiğiniz bir komedi filmi veya dizisi üzerinden düşünün, sizi gülmeye sevk eden gerçek psikonörolojik neden nedir? Gülmeye başladığımız o noktada, anlık ne türden bir değişim oluyor? Gülmek aslında bir şok cevabıdır. Beklemediğin bir şey aniden olursa, bir anlığına anlayamadığın veya anlam veremediğin bir şey olduğunda, olmaması gerektiğini düşündüğün bir şey olduğunda devreye giren bir savunma mekanizmasının ürünüdür gülmek. Taşlar yerine oturmadığında, bir "hata" olduğunda gülüyoruz. Büyük bir ironi aslında, bize zarar verecek hallere gülesimiz geliyor. Aşırı genelleme yapıp safsataya düşmemek lazım. Gülme krizi şeklinde olan gülme çeşidinden bahsediyorum. Adı üstünde ya zaten, "kriz" diyoruz.
Bizi gülmeye sevk eden -belki de zorlayan- şey "akışın bozulması"dır. Komedi, mizah ve aslında kurgunun söz konusu olduğu diğer sanat türlerinde de birçok eser "akışın bozulması" prensibiyle çalışır. Beklenmedik bir şey olmasıdır sanat. Beklenen ve olağan şeylerin sanat değeri çoğu zaman zayıftır. Bu akış bozma olayı, "Key and Peele" skeçlerinde karikatürize bir şekilde uygulanıyor, bahsettiğim şeyin çok net bir örneğini oluşturuyor.
Sanat biraz da zaaflarımızın, yanlış seçimlerimizin yansıtılarak, hatalarımızla ve kusurlarımızla kendimizi normalleştirme çabası değil midir? Yani sanat eserleri "Demek ki benim yaptıklarımı herkes yapıyor, benim hissettiklerimi herkes hissediyor. Öyleyse biraz rahatlayayım." fikriyle üretilmiyor mu? Tabi burada da yanlış genelleme yapmamak lazım. İleri matematik dersi gibi hazırlanmış, ince ince işlenmiş yapıtlar da var. Ben ana akım yapıtlardan bahsediyorum.
Hayatımız, o alışık olduğumuz senaryolardan ne kadar uzak olursa o kadar kaliteli ve anlamlı bir hayat yaşamış olacağız. Klişelerden, bir türlü ders çıkarılmamış, tekrarlayıp duran hatalardan, sıradan insanlardan ve sıradan duygulardan uzak durmak lazım.
Mazhar F. GÜR 09.04.2018