Kes Gitsin

Mazhar F. Gür

Hayatın farklı mecralarında olagelen süreçler benzer şemalarla yürüyor. İnsanın gelişip büyümesi, yetişkinliğe adım atması ile bir eşyanın kullanıma hazır hale gelmesi süreci birbirine benziyor. Ya da mandalinanın dalından koparılıp piyasaya girmesi süreciyle bir kan hücresinin üretilip dolaşıma katılma süreci birbirine benziyor. Sadece fiziksel olarak bir “tamamlanma” süreci olmasına gerek yok, manevi değişimlerin sağlanması için yapılması atılması gereken adımlarda da aynı şemayı görüyoruz.

İnsan doğduğunda, bir yetişkine göre kat kat daha fazla nöronlar arası bağa sahiptir. Bu bağlar, insan büyüdükçe “budanır”, sadeleştirilir. Bu, insan beyninin gelişim sürecinin olmazsa olmaz bir işlemidir. Beyin, çevreden öğrenilenlere göre fazlalık olan sinir yollarını budayarak beynin yapısını modifiye eder. Böylece insan kendine özgü bir akıl yürütme tarzı, karakter ve duygusal yapı kazanır. Bu “kesim” işlemi, birçok farklı alandaki süreçlerde geçerli olan ortak şemalarda karşımıza çıkan önemli işlemlerdendir. Farklı alan derken, sadece fizyolojik süreçleri kastetmiyorum; patolojik, endüstriyel, psikolojik ve kültürel süreçleri de kastediyorum. En basitinden yeni aldığımız Japon yapıştırıcısını kullanıma hazır hale getirebilmek için ucundaki plastik kısmı keseriz. İslam ve Yahudi kültüründe erkekliğe adım atmanın göstergesi sünnet olmaktır; ayrıca sağlık açısından da yararları vardır. Mandalina toplarken saplarını iyice kısaltırsınız; çünkü uzun bırakırsanız, sapı kasadaki diğer mandalinaların koruyucu tabakasına zarar verir ve mandalinalar teker teker çürümeye başlar. Pıhtılaşmayı sağlayan “trombosit” adındaki hücreler vücutta üretilirken, son aşama olarak bir “kesim”e uğrarlar. Trombositler, bu kesim işlemi yapılmadan kan dolaşımına katılırsa damar içini yaralar ve trombositler parçalanıp damar duvarına yapışarak kitle oluşturur. Bu kitle gittikçe büyür ve bu kitleye çarpan diğer sağlıklı kan hücreleri de parçalanmaya başlar. Kasadaki sağlam mandalinalar da çürümeye başlar yani. Çömlek kap yapım sürecinin son aşaması, kabın etrafındaki pürüzlerin giderilmesi için yapılan tıraşlama işlemidir. Saç kestirmek, insanın ruh hali olarak tazelenmesini sağlar. “çar-ı darb” sakal ve bıyıkla birlikte kaşların da tıraş edilmesidir. Kalenderilerdeki “çar-ı darb” töresi maddiyattan sıyrılmayı, maddiyata önem verilmeyişini simgeler ve manevi dönüşüm sürecinin vazgeçilmez parçasıdır.

Kurgusal metinlerde, stratejilerde, her türlü planlı işlerde takip edilmesi gereken belli şemalar vardır. Bu şemalara riayet edildiği oranda başarı gelir, dolayısıyla başarı asla tesadüfi değildir. Bu bağlantıları okuma yeteneğini geliştirmek hedefimiz olmalı, gerisi gelir.

Mazhar F. GÜR 22.10.2017 (Proje 99)