Kırmızı Balon

Mazhar F. Gür

Kimliğini gizleyen antikapitalist, antiemperyalist, savaş karşıtı aktivist sanatçı Banksy’nin yaklaşık 1.4 milyon dolara satılan "Kırmızı Balonlu Kız" tablosunun açık artırmasında, masaya çekiç vurulduğu anda tablo kısmi olarak kendini imha etti. Banksy, bu orijinal ve manidar kurgusuyla sanata yepyeni bir yaklaşım getirmiş oldu. Eylem, sanat eserlerinin bir gösteriş unsuru oluşunu protesto etmek için yapılmış gibi duruyor. Ayrıca tablonun sadece çocuğun bulunduğu kısmının kıyılıp havada, kırmızı kalp şeklinde balonun olduğu kısmının sağlam kalması da belki sanatçının karamsarlığını, umutsuzluğunu simgeliyor olabilir. Çocuklar siliniyor ve geriye çocukların yaşam enerjilerini, hayallerini, umutlarını simgeleyen kırmızı balon yukarıda bir yerlerde patlamak üzere yükseliyor.

Banksy’nin bu gösterisi aslında insanoğlunun en temel gafletlerinden birine parmak basıyor. İronik bir şekilde antikapitalist bir anlayışla yaratılmış bir eser, kapitalist bir anlayışla 1.4 milyon dolarlık bir meta haline getiriliyor. Ve bu anlayıştan doğan israf yüzünden milyonlarca insan sefalet ve şiddet coğrafyaları içinde hayatta kalmaya çalışıyor.

Bir tabloya verecek 1.4 milyon dolarınız olmayabilir ama israfın küçüğü büyüğü olmaz. Kaynaklarımızı ve enerjimizi ne kadar doğru ve insaflı bir şekilde tüketiyoruz acaba? İhtiyacı olmadığı halde sırf moda diye en üst model telefonu almak, sırf sıkıldığı için evin mobilyalarını yenilemek, gösteriş için aynı kalitedeki ayakkabı yerine pahalı olan markalısını almak, saatlerini futbol yorumcularını dinleyerek ve futbol konuşarak harcamak, gereğinden fazla uyumak gibi birçok israf yapılıyor. Bu boşa giden kaynak ve enerji tüm toplum seviyesinde düşünüldüğünde, bu kaynak ve enerjinin doğru yerlerde harcandığında elde edilecek kazanımlar öngörüldüğünde ve bu kazanımların zincirleme daha büyük kazanımları doğuracağı da hesaba katılırsa gerçekten de bize küçük ve masum gelen o harcamalar çocukların hayatlarının kararmasına neden oluyor.

Uzak ara bağlantıları kurmakta ve eylemlerimizin uzun vadede doğuracağı sonuçları tahayyül etmekte zorlandığımız için gevşek bir yaşam sürüyoruz. Belki de ilk yapılması gereken şey, önce uzun metrajlı akışları okumayı ve bu akışın bizde oluşturması gereken hale sahip olmayı sağlamaktır.

Mazhar F. GÜR 10.08.2019 (Proje 99)