Motor Arıza Lambası
İnsanı başarılı kılan şey nedir? Aynı imkanlara, aynı ortama, aynı bilgi birikimine, aynı çalışma iradesine sahip onlarca insan arasından nasıl oluyor da çok az sayıda insanın yıldızı parlıyor? Başarılı insan, vasat insanın yapmadığı neyi yapıyor da öne çıkıyor?
Bir hücrenin mikroskobik görüntüsü sahip olunan hastalığa dair ipucu verir. Derideki küçük, kırmızı birkaç leke, birkaç parametreyle daha birleştirildiğinde bizi lösemi tanısına götürür. Bir mekanın düzeni, temizliği, tasarımı, o mekanın hangi işi yapma iddiasındaysa onda ne kadar başarılı olduğunu gösterir. Bir şehirde yapılan röportajlar o şehir halkının genel mantalitesini yansıtır. Yeryüzünün kuşbakışı görüntüsü; o bölgedeki çevre kirliliğini, o bölgenin tarıma elverişli olup olmadığını, geçmişte başına bir felaket gelip gelmediğini (büyük bir alanda çevresinden izole bir şekilde ot dahi bitmiyor olması, oraya nükleer bomba ya da göktaşı düşmüş olduğunu gösterebilir) ve dolayısıyla o bölgenin refah seviyesi ve sosyal yaşantısına dair ipucu verir. Bir gezegenin yüzeyinin görüntüsü, orada yaşam olup olmadığını gösterir. Bunlar evrendeki göstergelerdir, adı üstünde bize bir şeyleri gösterirler.
İnsanda da belli göstergeler vardır. İnsanın mimikleri, sık kullandığı kelimeler, hareketleri, sık sık yaptığı, benzer örüntüye sahip tercih hataları, yeme alışkanlıkları, giyinme alışkanlıkları onun psikolojik yapısını ve karakter özelliklerini ele verir.
Bir insan bir konudan dolayı kendini güçsüz hissediyorsa, gülerken bile o çaresizliğini yansıtan çizgiler göz kenarlarında baki kalır. Kullandığı kelimelerin yavanlığı ve sınırlı sayıda olması, bir zeka problemi olduğunu işaret eder. Elinden öylesine aldığınız bir eşyaya, siz daha ona uzatmadan gayrı ihtiyari bir şekilde elini uzatması ve sık sık bakışının o eşyaya kayması cimri biri olduğunu gösterebilir. Ya da hep olmaması gereken yerde olabilmeyi başarıyorsa, onda genel bir güdümsüzlük hali olabilir, birçok konuda sürekli önemli fırsatları kaçırıyor olabilir diye düşündürür. Bir insanın espri anlayışı zayıfsa, başka konularda da dolaylı bağlantıları görmekten aciz olabilir.
Göstergeleri okuyamadığımızda sanki Allah’ın belası, lanetli biriymişiz gibi şansızlıklar yaşar dururuz. Halbuki şansızlık diye bir şey yoktur. Bir yerlerde bir şeyi kaçırdığımız için zincirleme birkaç sürecin aksaması sonucu faka basmışızdır. Göstergeleri okuyamadığımız için kötü sonuçları asla anlamlandıramayız ve “Bende şans yok!” der geçeriz. Sanki herkes şanslı, bir tek bizim bahtımız karadır. İnsan bu psikolojiye girdiğinde hep gözüne diğerlerinin başarısı gelir de onların başına gelen kötü şeyler gelmez. Bu da aslında bir tür bencillikten kaynaklanıyor. Diğer insanları umursamadığımız için ve kendimizi acındırma eğilimimiz olduğu için onları objektif bir şekilde değerlendiremeyiz ve onları kendimizi acındırmak için birer araç olarak kullanırız.
Ayvaz insan göstergeleri okumayı bilir. Farkı oluşturan şey bu. Hayatın birbirini sürekli etkileyen işlemlerle yürüdüğünü, hiçbir olayın, hiçbir sözün, hiçbir davranışın hiçbir şeye temas etmeden uzay boşluğunda kaybolup gidivermediğini kabul etmemiz gerekiyor. Bunu kabul ettiğimizde etrafımızda onlarca gösterge görmeye başlarız. Bu göstergeler bize yön vermeye başlar ve muradımız neyse bizi ona yaklaştırır. Oku emri bu muydu yoksa?
Mazhar F. GÜR 02.07.2019 (Proje 99)