Çoğalarak Eksilen Bir Şey
Fransız filozoflar Guattari ve Deleuze, Türkçeye "Felsefe Nedir?" ismiyle çevrilen kitaplarında felsefenin amacının her zaman yeni kavramlar yaratmak olduğunu söylüyorlar. Onlara göre "Felsefe kavramlar oluşturmak, keşfetmek ve üretmek sanatıdır".
Onların filozofa biçtikleri bu görevin insana verilmiş en büyük armağan olduğunu şu ayetten biliyoruz "Derken Adem Rabb'inden bir takım kelimeler telakki edip (onlarla amel edip Rabb'ine yalvardı). (O da) bunun üzerine tövbesini kabul etti. Şüphesiz O, tövbeleri çok kabul edendir, çok bağışlayandır." (Bakara Suresi, 37. Ayet)
Bakara Suresi'nin 30, 31 ve 32. ayetlerinden Hz. Adem'i yani insanı, önünde saygıyla eğilinmesi gereken varlık yapan şeyin Allah'ın ona öğrettiği isimler olduğunu biliyoruz. İnsan bu isimleri ve kelimeleri kullanarak yaptığı hatanın farkına varıp tövbe edebilir ki bu da en büyük erdemlerden biridir.
İnsan dili, sadece tövbe için kullanmaz tabi ki. Aslında insana dair her şeyin temelinde dil, dolayısıyla kelimeler var. Dili hayatınızdan çıkardığımızı düşünün bir. Ne kalır geriye? Peki dil ile ifade etmeye çalıştıklarımız tamı tamına eksiksiz ifadeler mi yoksa kelimeler söylemeye çalıştıklarımızı eksiltiyor mu? Bu iki soru şurada dursun, düşünelim üzerinde.
Nizamettin Hayyam VURAL