Cümle Alem
Öğretmenlik yaptığım okulun lise bölümünde okuyan bir öğrencimiz geçen hafta cuma günü yapılan törende kürsüye çağrıldı ve örnek davranışlarından ötürü kendisine teşekkür belgesi verildi. Çocuk kürsüye çıktığında şaşırmış görünüyordu. Sanırım zaten yapması gereken şeyleri yaptığı için teşekkür edilmesinin şaşkınlığıydı yüzündeki.
Örnek davranışların temelinde kılık kıyafet yönetmeliğine uygun hareket etmesi, deneme sınavlarında gösterdiği başarı yok bu arada. Bunlardan çok daha önemli olan çevre bilincine sahip olması, başkalarının yaptığı hataları görmezden gelip "aman canım banane" demeden düzeltmesi, üstelik bunları birilerine hoş görünme isteğiyle yapmaması onu örnek öğrenci yaptı.
Bir öğretmen, öğretmenler odasına gelip okulun lise öğrencilerinden birinin, ortaokul bölümünde, etrafta kimsecikler yokken kendisinden yaşça küçük öğrencilerin koridora attıkları çöpleri tek tek toplayıp çöp kutusuna attığını söyledi.
Öğretmenlerden bazıları bu öğrencimizin senenin başından beri diğer öğrencilerden farklı bir çizgi izlediğini ve arkadaşları tarafından zaman zaman garipsendiğini söyledi. Normların anormalleştiği şu zamanda anormal görünenin aslında normal olduğu hükmüne varan birkaç anormal görünümlü öğretmen, haberi getiren öğretmenin bu öğrencinin bir şekilde onore edilmesi gerektiği fikrini destekledi ve durum okul idaresine iletildi.
Bu arada öğrencimiz bu sene okula robotik kodlama konusunda örnek/rol model öğrenci olması hedeflenerek alınmıştı. Başka konularda da örnek oldu. Bu örneği görünce bir işi hakkıyla yapan bir insanın başka iş ve davranışlarında da aynı kalite ve hassasiyetin ortaya çıktığını düşünmeden edemiyorum.
Bu öğrenciye verilmiş en güzel hediye kürsüye çıkmak, belge almak değil sahip olduğu hassasiyet ve inceliktir. Öğretmenlerinin içinde inceyi gören insanların olması da sevindirici.
Bu olayda benim için ders niteliğinde olan bir şeyi görme fırsatı yakaladım. Daha doğrusu daha önce okuduğum birkaç cümleyi tecrübe etme fırsatı buldum. Bu törenin ardından, bu hafta boyunca bir tek öğrencinin bile bu güzel davranışı taklit ettiğine rastlamadım. Cümleler A. Kubilay'a aitti. "Pele'yi, Muhammed Ali'yi yetiştiremezsiniz. O orada bir yerdedir. Siz ancak onu keşfeder ve önünü açarsınız."
Ha yazdım ha yazacağım derken ertelediğim bu yazıyı da "Her kimsen, vakit hangi vakitse de bunu her okuduğunda sana hep klas duruşlu günler dilerim." cümlesine borçluyum.
Nizamettin Hayyam VURAL