Diss To Büyüklerimiz
"Şu kitap çok tehlikeli sakın okumayın", "Falanca yazarı hiç tavsiye etmem, çok uçuk fikirleri var zihnini kirletir." gibi kimimizce abuk sabuk bulunan cümleler de artık pek çok şey gibi tarihe karışıyor. Eskiden çok okuyorduk artık az okuyoruz iddiasında değilim ama kitap okumak, ülke olarak ihtiyaç sıralamamızda 235. sıradaymış. Günde sadece 1 dakikamızı ayırıyormuşuz kitap okumaya. Ve kişi başına düşen kitap sayısı 8.4 imiş.
Şöyle hacimce büyük kitaplar düşse bari kişi başına. Belki bu vesileyle aklımız başımıza gelir. Ya da bilgi edinme materyallerinin ne kadar çeşitlendiğinden mi bahis açsak? Kitap okumuyor diye yerden yere vurduğumuz çocukları bu faaliyetten uzak tutan şeyleri görmeye çalışsak? Öğrenme yükünün hepsini kitapların sırtına yüklemeyi bıraksak?
Kitap okumadığımızdan hayıflanıyoruz sürekli. Hep imrenerek bakıyoruz kitap okuyanlara. Büyüklerimize gençliklerinde ne okuduklarını sorduğumuzda sorduğumuz kişinin meşrebine göre yazar isimleri duyuyoruz.
Eğer moralimiz bozulsun istemiyorsak, bu konuda ilerleme kat etmek istiyorsak yeni nesile soracağımız soruyu değiştirmeliyiz. Kitap okuma listesi hazırlayarak bu iş yürümüyor anlaşıldı artık. "Hangi yönetmenlerin filmlerini izliyorsun?" gibi bir soru yöneltebiliriz mesela. Veya "Hangi dizileri izliyorsun?", "Hangi bilgisayar oyunlarını oynuyorsun?" diye de sorabiliriz.
Çocuğuna kitap okutmak gibi bir derdin mi var? Veya çocuğunun odasına kapanıp saatlerce çıkmamasından, ailesiyle yeterince vakit geçirmemesinden mi şikayetçisin? Çocuğunun rezistansı kireç mi bağlamış? Öyleyse onu senden ve okumasını çok istediğin kitaplardan uzaklaştıran şeyi tanımak için gayret göster. Onunla oturup film, dizi izlemeyi, bilgisayar oyunu oynamayı dene. Filmden, diziden, bilgisayar oyunundan, sosyal medyadan aldığı tadı ve onu bunlara bağımlı yapan şeyi anlamaya çalış.
Dizilerin, filmlerin, bilgisayar oyunlarının, internet dediğimiz şeyin yararından veya zararından bahsediyor değilim. İnsanın bunların yararından veya zararından bahsedebilmesi için önce tanıması gerekir diyorum.
Hep büyükler küçüklerden mi şikayet edecek canım alın benden büyüklere bir serzeniş. Nerede kaldı "Çocuklarınızı yaşayacakları zamana göre yetiştirin." düsturuyla hareket eden ebeveynler? Nerede o eski ramazanlar? Sakıp Sabancı'nın dediği gibi "Vah, vah, vah!"
Nizamettin Hayyam VURAL