Dokunuşlar

Nizamettin Hayyam Vural

Peygamber efendimizin vefatından sonra problemlerin patlak verdiğini söyleriz hep. Mesela sakife olayı oluyor. İnsanlar Peygamberimizin vefatından hemen sonra bir halife seçme telaşına düşüyorlar. Ensar halifenin kendilerinden olması gerektiğini iddia ediyor. Daha sonra Hz. Ebubekir'in halifeliği zamanında bir grup insan, biz zekat vermeyiz diye ortaya çıkıyor. Hz. Ebubekir zekat ile namazın arasını açmaya çalışanlarla savaşacağını söylüyor.

Dört halife döneminde bazı problemler yaşanıyor. Amacım teker teker bu problemleri saymak değil. Bu problemleri kaşıma ihtimalinin olduğunu düşündüğüm o dönemin iki büyük gücüne dikkat çekmek istiyorum. Roma ve Sasani Devletleri...

Ülkemizde yapılmış en iyi siyer çalışmalarından biri olan, rahmetli Prof. Dr. İbrahim Sarıçam hocanın Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı isimli kitabında karşılaştığım bir bilgiyi paylaşacağım şimdi sizlerle. Ve peşinen şu soruyu soracağım: Roma İmparatorluğu ve Sasani Devleti o dönemin iki büyük gücü, Hicaz bölgesinin ticari hayatını en çok etkileyen iki devlet olarak İslam dünyasında ne gibi bir etkiye sahiptir? Ne gibi müdahaleleri olmuştur?

"İslam'ın doğuşundan kısa süre önce Mekke'de, Bizans İmparatorluğuna bağlı bir krallık kurma teşebbüsü başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bizans İmparatoru Jüstinyen, Kureyş'in Esed kolundan olan ve Hristiyanlığı kabul eden Osman b. Huveyris'e bir taç vermiş; ayrıca eline kendisini Mekke kralı tayin ettiğini içeren bir de mektup vermişti. İmparator mektupta Mekkelilerden Osman b. Huveyris'i kral olarak tanımalarını ve kendisine vergi vermelerini istemişti. Jüstinyen'in mektubu ve tacıyla Mekke'ye gelen Osman b. Huveyris, Kureyş kabilesini toplayarak durumu iletmişti. Ancak bizzat kendi ailesinin ileri gelenleri 'Mekke'nin özgürlüğe alışmış halkı kendilerinin bir kral tarafından idare edilmesine asla razı olmazlar' diyerek karşı çıkmışlardı. Dolayısıyla imparatorun isteği reddedilmişti. Çünkü bu istek kabul edilseydi, Kureyş'in, Bizansla o dönemde çekişme halinde bulunan İran'la ticari ilişkileri tehlikeye düşebilirdi. İmparatorun isteğinin yerine getirilmemesi üzerine Bizanslılar Suriye'ye giden Kureyş tüccarını rahatsız etmeye ve hatta tutuklamaya başlamışlardır. Fakat bu baskılar da sonucu değiştirmemiştir."
Nizamettin Hayyam VURAL