İkinci Şans

Nizamettin Hayyam Vural

Hatadan hemen sonra oluşan "ikinci şans isteği"nde arızalı bir şeyler var. Bu ikinci şans isteğinde bulunmak, içerisinde hatasızlığa özlem barındırıyor. İnsanı yücelten şeyin hata yaptığı zaman hatasını fark edip telafi etmesi olduğunu anlamasının ve hatasını tekrarlamamak için gayret göstermesinin önünde bir engel bu ikinci şans isteği. Aslında hatayı tekrarlamamaya çalışmak da hala hatadan paçayı kurtaramadığımızın göstergesi.

Bu ikinci şans isteği aslında yaşananları sıfırlama arzusu. Yapılan hatayı hiç yapmamış olma isteğinden ibaret bir davranış bu. Yaptığımız tercihin hataya sebep oluşunun hemen ardından hala hayattaysak ikinci bir şans istemenin hiç mi hiç lüzumu yok. Çünkü bu istek bizi yanlış bir pişmanlıkla geçmiş zamana hapsedip, şimdiki zaman ve gelecekten koparır. Hatayı meydana getiren tercihi kendisinin yaptığını kabullenemeyen insan ikinci şansı ister.

Geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek diye üçe bölünmüş haliyle zaten yeterince algılayamadığımız "zaman" kavramını daha da bulanıklaştırıyor bu ikinci şans isteği. İnsanın doğduğu anda başlayan, içinde milyarlarca (belki de daha fazla bilemiyorum) ihtimali barındıran ve öldüğü zaman sona erecek olan tek bir şansı vardır.

A. Kubilay'ın şu cümleleri, ifade etmek için kıvrandığım meseleyi özetler nitelikte: "Hayattaki ihtimaller, modern fiziğin izah ettiği süperpozisyon halindedirler. Süperpozisyon muhtelif durumlar içerir. Bu durumlardan birini gözlemlediğimiz anda diğerlerini çökertmiş oluruz. Buna dalga fonksiyonunun çökmesi denir.".

Cüz'i irademizle yaptığımız her tercih diğer seçenekleri devre dışı bırakıyor. Hayatımız bizim tercih ettiğimiz seçenek üzerinden uzayıp giden bir *fraktala benziyor. Yapılan tercihte takılı kalmamak gerekiyor. "Olmuş olan, olacaklar arasında en hayırlı olandır." sözü bu bağlamda düşünürsek yanlış kader anlayışını beslemez aksine bize, olmuş olana bakabileceğimiz doğru bir açı kazandırır.

Nigel Warburton'un, Boethius'un fikirlerini açıklarken kurduğu şu cümleler de insanın yaptığı tercihlerden sorumlu bir varlık olduğunu ve bu tercihlerin oluşturduğu resmin failini anlamamız açısında önemlidir: "Tanrı'nın özgür irademizi yok edip bizi seçim yapma şansı olmayan önceden programlanmış makinelere dönüştürmeden geleceği bilebilmesinin nedeni, onun bizi belirli bir zamanda görmemesidir. O, her şeyi bir anda, bir nevi zamansız olarak görür.".

Bir rivayete göre Peygamberimiz: "Allah katında amellerin en makbulü az da olsa devamlı olandır." buyurmuştur. Mesela bu devamlılığı bir süre sağladıktan sonra bırakmak bir hatadır. Ama bu hata aynı zamanda o amel neyse onun devamlı yapılmasının önemini anlamamız için bir fırsattır.

* Bir şeklin orantılı olarak küçültülmüş ya da büyütülmüşleri ile inşa edilen örüntüler.

Nizamettin Hayyam VURAL