Kokoreç ve AB
Keşke üç harfli market zincirleri gibi çalışan ama "kar amacı gütme"yi sınırlı tutup çalışanlarına gerçek maaş, müşterilerine gerçek gıda sunan bir firma olsa değil mi? Bu örneği birçok sektörde düşünebiliriz. Karı ön plana koymadan dev iş yapan firmalar... Tabii bunun için de inanmış ve çalışkan insanlar gerekir değil mi? Birileri kendini az ya da çok feda etmeden olacak iş değil.
Mutluluk ve huzurun optimum düzeyde yaşandığı toplumlarda belki örneklerini görüyoruz. Evrensel maaş gibi konular gerçek bir şekilde tartışılıyor, bazılarında da başka isimlerle böyle düzenler kuruluyor.
2001 yılında yayınlanmış, Türkçe konuşan bir adamın konuştuğu bir stand-up show izledim. O yıllarda tartışılan "kokoreç" meselesiyle dalga geçiyor. O yıllarda ne kadar da önemli bir meseleymiş. Avrupa Birliği'ne girme ihtimali artık gündemde yeri olmayan bir konu. Fakat o dönem haber bültenlerinde bu konuyla ilgili 2-3 haber çıkar, gazeteler bunları gündem ederdi.
Gerçek ve iyilik güden kurumlar kurulmadıkça benzer gündemler konuşulur, unutulur, konuşulur, unutulur.
Refik Tırpan ALTAY