Video Oyunları - Ekip Olma

Refik Tırpan Altay

Online oynanan rekabetçi oyunların özellikle genç kuşakta ciddi bir bağımlılık yaptığı doğrudur. Bazı insanlar tanıyorum "Başından kalkamam..." diyerek bu tür online oyunlar oynamıyorlar. 5 kişiden oluşan takımlarla oynanan bu oyunlar çeşitli algoritmalarla geliştirildiği için bir rank sistemine sahip. Daha fazla oynanması için sürekli kazanmak zorundaymışsınız hissini vermek için rakiplerinizi özel olarak seçiyor. Kaybettiğinizde yeteri kadar iyi olmadığınızı hissettiriyor ve oyunda gelişmek için daha fazla oynamanız gerektiğiniz hissi veriyor.

Aynı oyunlar takımla oynanması gerektiği için takım olma şuuru da gerektiriyor. Takım içinde atanan görevlere adapte olamazsanız kazanamazsınız. Bir görevi eksik veya yanlış yaparsanız bütün takım risk altındadır. Bir "round"da yaptığınız hatayı diğer round düzeltmeniz, daha dikkatli olmanız gerekir. Bütün bunlar ekip olmayı, beraber iş yapmayı gerektirir. "Sen şordan, sen şoradan, sen şoradan..." 

Video oyunlarının bu tür faydaları olmasına rağmen soyutlaması düşük kişiler burada öğrendiğini günlük hayata aktaramaz. Dolayısıyla bir oyunu çok iyi oynayan birinin günlük hayatta da başarılı olması ihtimali her durumda yüksek değildir. O yüzden altkültür video oyunlarını "boş iş" olarak algılar. Herkes "kendi işinin patronu" olmak ister çünkü kimse ekip olamaz.
Refik Tırpan ALTAY