Mazhar F. Gür

Mazhar F. Gür


Akışın Rekanalize Edilmesi

17 Kasım 2021 - 06:13

"Akışın" bozulduğunu fark etmek aslında o kadar zor değildir. Hislerimiz bize birşeylerin ters gitmekte olduğunu söyler. Göğüs sıkışması benzeri bir his gelir. Bu his geldiğinde hemen ortamda hangi değişikliğin olduğuna bakılır. Bu değişikliği fark etmek için gözlem gücünün ve kısa süreli hafizanın da güçlü olması lazım. Herşey tıkırında giderken bile dikkatli bir şekilde ortamı gözlemlemiş ve bilgileri kaydetmiş olması lazım. Hisler daima bizi önceden uyarır ama biz genelde her şey olup bittikten sonra hislerimize kulak asarız. Ya da buna bir anlam yüklemeden o sıkıntılı hissi kabulleniveririz. Bu süreci tekrar tekrar yaşarız ve her defasında nasıl olur bu deyip dövünüp dururuz. Aslında bize müthiş bir alarm teknolojisi verilmiş ama biz bunun farkında değiliz. Tam donanımlı, süper hızlı bir bilgisayara sahip olup da onu sadece "Solitaire" oynamak için kullanmak gibi...

Başımdan geçen bir olayı anlatayım. Otobüs duraklarının olduğu yere doğru yürürken içimde tuhaf bir his vardı. Tuhaf bir huzursuzluk ve agresiflik... Dikkatimin yüksek olduğunu zannettiren bir haldeydim. Ama aslında dikkatim zayıftı ve düşünmemi engelleyen belirsiz bir his zihnimi kurcalıyordu. Uykusuz kaldığınız zamanlar bunu yaşamışsınızdır; etrafı her zamankinden daha canlı bir şekilde görürsünüz ama aslında tam tersi dikkatiniz düşüktür. O hale benzer bir haldeydim. Duraklara yaklaşırken elektronik kartıma bakiye yüklemem gerektiğini hatırladım ve gişeye yaklaştım. Gişeye varıp parayı uzattım fakat memur parayı hemen almadı, eğilip (3 cm eğilmem yeterli oldu, boyum 1.90 değil) dikkatli bakınca görevlinin telefonunda oyun oynadığını gördüm. Bu durum gözüme battı. Parayı aldı ve kartı okuttu. Verdiğim banknot, yüklemek istediğim miktarın 2.5 katıydı. Görevliye güvenmediğim için verdiği fişe hemen bakıp doğru yükleyip yüklemediğini kontrol ettim: doğru yüklemişti. Fişi çöpe atıp duraklara ilerledim. İçimdeki his hala geçmemişti ve herhangi bir konuda düşünmemi engelliyordu, adeta beynimi dondurmuştu. Duraktaki göstergeye baktım, otobüsün gelmesine 2 dakika vardı. Elimi cebime attım ve bir eksiklik hissettim. İyice tüm ceplerimi yokladım ve o anda durumu anladım: Gişedeki memur bana para üzerini vermemişti. Geri döndüğümde gişe kapanmıştı ve o arada az kalsın otobüsü de kaçırıyordum. Ben bir problem olacağını hissettiğim halde, o alarm halini tam kavrayamadığım için algılarım yarı-kapalı haldeydi. O zihin donukluğunu aşabilmem için, o durumun anormalliğini tam olarak kabul etmeli ve o memuru uyarmalıydım. Gerekeni yapmadığım için normalde asla yapmayacağım basit bir hata yaptım. Eğer o memura bu yaptığının doğru olmadığını söyleseydim bir şekilde bu gidişat değişecekti ve halkası kopan zincir dağılacaktı.

Beş duyu dışındaki duyuların varlığını kabul etmeden, bu duyuların sizde aktif hale gelmesi mümkün değildir. Öncelikle bu duyuların varlığının bilgisi sizde olmalıdır. Ama bu duyuların var olduğunu bilmek de tek başına yeterli olmuyor. Tipik olmayan birtakım metodlar uygulanarak bu hislerin canlandırılmasının bir yolu olmalı.

Mazhar F. GÜR 05.12.2017 (Proje 99)

YORUMLAR

  • 0 Yorum