Bir Sabah Programı Dalkavuğu: Maranki

Size Türkiye’nin "Lokman hekimi" ve "Bitkilerin Efendisi" olan, puanının yettiği Tütün Eksperleri Yüksek Okulu’nu bitiren, Maliye Gümrük Tekel Bakanlığı’nın çeşitli kademelerinde baş uzman olarak çalışan, doktora üstü çalışmaları olan, ilmi şura kararıyla "Univesity Lecturer" göreviyle "Economy" alanında profesör unvanı alan, Bilim ve Buluş Adamları Derneği'nin genel sekreterliğini yapan, Türkiye Hollanda Vakfı'nın başkanlığını yapan, "şhiatsuhocası" konumunda olan birinden bahsedeyim. Hiçbir şey anlamadınız değil mi? Bu ifadeler aynen Ahmet Maranki’nin sitesinde bu şekilde geçiyor. Bulanık ifadelerle dolu. Yazı sadece anlamca değil, teknik olarak da tam bir çöplük. Açıp yazıya bir bakın, imla kurallarına neler yapıldığını bir görün.

Profesör ünvanını nereden almış belli değil, ortada bir üniversite yok! Halka tıp doktoruymuş gibi bir izlenim veriyor ama tıp fakültesiyle hiçbir ilişkisi yok! Altı dil bildiğini iddia ediyor ama bence Türkçeyi bile öğrenemeyen birisinin başka bir dil öğrenebilmesi mümkün değil.

Sayın “Profesör”ümüz klorofil eksikliği olanlara maydanoz öneriyor. İnsanların da fotosentez yapabildiğini “sayın hocamız”dan öğreniyoruz.* Tiroid hastalarına bol iyot içerdiği için dere otu yemelerini öneriyor. Oysaki hem dere otunda iyot filan yok hem de tiroid hastalığının, bunların arasında iyot almanın tam tersi zararlı olduğu çeşit de olmak üzere birkaç farklı çeşidi var. Hangi tiroid hastalığına öneriyorsun? Mide ülserini tanımlarken “Ventrikülden kaçak oluyor.” diye bir ifade kullanıyor. Ventrikül kalp anatomisiyle ilgili bir terim olup mide ülseriyle uzaktan yakından alakası yoktur. Latince birkaç kelime ezberleyip konuşmasının arasına bunları serpiştirerek doktor izlenimi yaratıyor. Çıktığı televizyon programına bir kadın telefonla bağlanıyor ve midesinin bulandığını, yediklerini çıkardığını ve beraber kan da geldiğini söylüyor. Buna cevap olarak “Senin miden de bulanıyordur, öyle oluyor değil mi?” diyor. Kadının söylediklerini tekrar ediyor ve kendisi bunu tahmin etmiş gibi söyleyerek insanlara tıp bilgisi olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. Anlaşılan o ki bu küçük taktikler oldukça işe yaramış. Hiçbir özelliği olmayan 200 ml’lik gül suyunu bile 35 liraya sattığı sitesinde ürünleri kapış kapış gidiyor. Kişi başı 4 bin liraya bir otelde bir haftalık “kozmik beden temizliği” seansı uyguluyor.

Ancylostoma paraziti dört ölümden birinden sorumluymuş. Evet böyle bir parazit grubu var ama bu bir cins isim. Bu cinsin altında birkaç ayrı tür var. Hangi ancylostoma? Hadi en sık rastlanan türünü söylediğini kabul edelim. Bu bir bilimsel veriyse eğer hangi ülkede, hangi zaman aralığında, hangi yaş aralığında dört ölümden birinden sorumlu? Zaten bu parazit tahmin edebileceğiniz hiçbir yerde ve hiçbir yaş grubunda böyle ölümcül bir parazit değil.

İnternet sitesinde “kutsal topraklar” sekmesi var. Bu sekmede başında takkesi, üstünde ihramıyla kutsal topraklarda çekildiği fotoğrafları koymuş. Suratında para hırsından başka bir şey okunmayan bu herif, insanlara dini inançları üzerinden de güvenini kazandırmak adına bu kadar ileri gitmiş. Bu ve bunun cinsinden olan sahtekarlara karşı uyanık olmalı ve oyuna gelmemeliyiz.

*Klorofil bitkilere has bir pigmenttir. Bitkinin güneş ışığından yararlanarak enerji üretmesini (fotosentez) sağlar.

Mazhar F. GÜR