Psikanalist Christopher Bollas "Güneş Patladığında" kitabında şizofrenleri kast ederek "Bu insanlar dünyayı nasıl algılıyorlardı? Bunu bir kez kavradıktan sonra atılacak ilk adım, bu görüntüyü onlara geri yansıtmak, böylece en azından, onlara, dünyaya bakış açılarını anlayan birileri olduğunu göstermektir." diyor.
Öncelikle Bollas'ın şizofreni için önerdiği tedavi yönteminin ne olduğu ile ilgili bilgi verelim. Bollas, deyim yerindeyse şizofrenleri "hap delisi" yapmadan problemlerini psikanaliz yoluyla çözmeye çalışmak gibi bir yol seçmiş. İlaç tüketiminin gittikçe arttığını, ilaç şirketlerini zengin eden ilaçların hatırı sayılır miktarının ruhsal hastalıkların tedavisinde de kullanılan merkezi sinir sistemi ilaçları olduğunu hesaba katarsak Bollas'ın yapmaya çalıştığı şey önemli.
Ama bizim üzerinde duracağımız konu, kitaptan yaptığımız alıntıdaki dikkat çekici nokta: "Empatinin, anlayışlı olmanın gücü". Bu güç sadece şizofrenler üzerinde değil ruh sağlığı yerinde olan insanlar üzerinde de etkili oluyor. Bunu da belirtmeden geçemeyeceğim, ruh sağlığı yerinde der demez geçen gün duyduğum şu cümle anında kulağımda çınlamaya başladı: "Normal insan, kurgudur.".
Normal insan var mıdır yok mudur tartışmasına girmeden meseleye dönelim. Karşısındaki insanın gözünden dünyayı görebilmek için çaba sarf eden insan değer görür, bunu biliriz. (Bu değer görmek için yapılmaz. Değerli olmak, bu güzel davranışın sadece bir sonucudur.) Çünkü bu, insanın kendisini bir köşeye bırakabilip karşısındakini gerçekten dinleyebilmesini gerektirir ki bu da ciddi bir fedakarlıktır.
Bir öğretmen olarak, yaptığım işin merkezinde bulunan öğrencilerimi önemsediğimi, sırf benim için değerli olduklarını göstermek için, hayatım boyunca mesafemi koruduğum, sürekli ellerinde gördüğüm, vampirli, aşklı, nefretli, tuğla kalınlığındaki kitaplarından birisini onlardan isteyip kısa sürede okudum. Sonra çocuklarla oturup kitabın değerlendirmesini yaptık. Ne kaybettim? Üç-beş saat... Ne kazandım? Pırıl pırıl insanlar...
Nizamettin Hayyam VURAL
YORUMLAR