İknaa İle

Bir yayıncı, futbol yorumcusu futbolcunun biriyle çok kilolu olduğu için dalga geçiyordu. "Topu ikna ile harekete geçiriyor. Topa dokunmasına gerek kalmıyor." diyordu. Gerçekten de bazı o futbolcunun hareketleri diğerlerine göre baya ağırdı. Bilirsiniz bazıları kilolu olsalar da atiktirler. Hemen her işi hızlıca yaparlar ve hantal görünmezler. Konu kilolu olmak da değil. Konu adamın topu ikna ile oynaması esprisi.

Ahalinin çoğunda gördüğümüz bir haldir. Onlar ikna ile yaşarlar. Hayati bir konu var, yapılması gereken apaçık ortada fakat onlar bir diğerinin kendisini ikna etmesine bağımlıdır. İkna olmadan hareket edemez. "Ya ameliyat olman gerekiyor. Böbreklerini kaybetme riskin var." Hayır, onun defalarca kez ikna edilmeye ihtiyacı var, ameliyata değil. Gece yatmadan pencerelerin kapanması gerekiyor, unutma. Yok. Bunun neden böyle olması gerektiğine dair uzun konuşmalar yapman lazım. 

İkna ile hareket eden bir top bir başka ikna ile hareket etmeyi bırakır. İhsan fikrinin zihninde yerleştiği adamın gerçekleri görmek için bir başkasının iknasına ihtiyacı da olmaz. 
Refik Tırpan ALTAY