Son 10 yıldır daha dikkatli uygulanan bir pratik var ortaokullarda. Haftanın bir günü, bir ders saati boyunca okuldaki bütün öğrenciler kitap okur. Çoğu okulda da bu pratiğe dikkat edilir öğrencilerin kitap okuma alışkanlığı edinmesi için geliştirilen bu uygulamadan gerçek bir fayda beklenir. Çoğu öğrenci de bu pratiğe gerçekten dikkat eder, haftanın farklı günlerinde yapılmasına rağmen o günü takip eder, kitabı çantasındadır, sessizce odaklanır ve kitabını okur. Fakat bu öğrencilerin yıllar içinde kitap okuma alışkanlığı kazanması oranı çok düşüktür çünkü kitap okumak denen iş gerçek bir iştir. Hayatın bir parçası olana kadar bir yer edinemediyse ona alışkanlık da denemez. Kitap okuyan insanlar kitap okumadıkları süreçlerde gerçekten kendilerini rahatsız hissederler mesela. Bu, evini bir süre temizleyemeyen birinin zamanla bu durumdan rahatsız olup kendini evini temizlemek zorunda hissetmesi gibi bir şey. Dolayısıyla böyle gerçek bir alışkanlığın bir çocukta oluşması için kurgulanan bütün tedbirler yerini bulmaz. Hatta süreç çoğu zaman ters bir şekilde işler. Kitap okumayı gerçek bir dert olarak hayatına alan kimselerin etrafında hiçbir kitap okuma faaliyeti olmasa da onlar o dertten kurtulamazlar.
Refik Tırpan ALTAY

