Aile hekimleri 6-10 Ocak arasında iş bırakacak
Aile sağlığı merkezi hekimleri, hemşireleri ve ebeleri; 1 Kasım'da yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'ne karşı 6-10 Ocak tarihlerinde 5 günlük iş bırakma eylemi düzenleyecek.

05 Ocak 2025 - 02:27
Aile sağlığı merkezi (ASM) hekimleri, hemşire ve ebelerinin "Eziyet Yönetmeliği"ne karşı direnişi önümüzdeki hafta da sürecek. 6 ila 10 Ocak’ta ASM’lerde hizmet verilmeyecek. 8 Ocak Çarşamba tüm sağlık kurumlarında iş bırakılarak eylemlere destek verilecek.
1 Kasım’da yürürlüğe giren yeni Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin getirdiği düzenlemeler ASM çalışanlarında kelimenin tam anlamıyla infial yarattı.
Aile hekimleri, kasımda üç, aralıktaysa beş gün iş bırakmıştı. Ancak yönetmelik maddeleri geri çekilmedi.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, sağlık çalışanlarının "Eziyet Yönetmeliği" dediği düzenlemeyi her fırsatta savunsa da alanı ikna edemedi. İş bırakma eylemleri, yeni yılda da sonuç alıncaya kadar sürecek.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) yönetmeliğin geri çekilmesi için bir yandan bakanlıkla görüşmelerini sürdürürken diğer yandan fiili ve hukuki mücadeleye devam ediyor.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap, sağlık sisteminin yeniden inşa edilebilmesi ve halkın daha nitelikli bir sağlık hizmetine erişebilmesi için ASM’lerde verilen birinci basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Azap yönetmeliğin, halk sağlığına faydası olmayan, hekimler ve sağlık çalışanlarıyla yurttaşları karşı karşıya getiren, bilimsellikten uzak, uluslararası sözleşmelere ve Anayasa’ya aykırı düzenlemeler içerdiğini anlatıyor. Azap bakanlıktan taleplerini şöyle özetledi:
“Halkın eşit, ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir bir sağlık hizmeti almasını, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin insanca yaşayabilecekleri bir ücrete sahip olmasını ve sadece halkın sağlığıyla ilgilenilebilecek bir çalışma ortamının sağlanmasını istiyoruz.”
İstanbul Tabip Odası Başkanı (İTO) Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu da meslektaşlarına seslenerek bakan Memişoğlu döneminde de aile hekimlerinin ve ASM çalışanlarının üvey evlat muamelesi görmeye devam ettiğini söyledi:
“Bir ülkenin sağlık sisteminin iyi işlemesi, o ülkenin birinci basamak sağlık hizmetlerinin iyi işlemesiyle mümkün. Ne yazık ki sağlık sistemimiz yıldan yıla hastane (poliklinik başvurusu) merkezli bir yapıya dönüştürüldü.
Sağlıkta Dönüşüm Programı, bu eğilimi daha da körükledi. İçine girdiğimiz bu kısır döngünün kırılması için ASM’lerin sağlık çalışanları, bina, tıbbi araç-gereç vb. açıdan güçlendirilmesi ve sağlık sistemimiz içinde ağırlığının ve yetkilerinin artırılması gerekiyor.”
ASM çalışanları, bir mektup yayınlayarak 8 Ocak’taki iş bırakma eylemi için ikinci ve üçüncü basamak hastanelerindeki meslektaşlarından katılım ve destek istedi. Mektupta önce yönetmeliğin getirdiği düzenlemeler yol açacağı sorunlar anlatıldı. Arkasından hastanelere yansımaları aktarıldı.
Mektupta özetle şu ifadeler yer aldı:
“Hasta memnuniyeti gibi performans hedefleri dayatmasının, reçetemize yapılan müdahalenin ve ekonomik ve özlük haklarımızın bir çırpıda budanmasının hastanelerde de uygulanmayacağının hiçbir garantisi yok. Hatta bu yönde çalışmalar olduğunu da biliyoruz.
Dahası Sağlık Bakanlığı, ‘Aile hekimleri hastaneden randevu alabilecek, hastasını sevk edebilecek’ dediğinde, hastanede çalışan meslektaşlarımıza ek randevular açtığını da görüyoruz. Mesai sonuna eklenmiş randevu bloklarını görüyoruz. Bize dayatılan bu tehdidin önemli bir yükü de hastanelere eklenecek.
ASM’lerde reçete kısıtları arttıkça hastalarımız zaten yoğun olan sizin kapınıza dayanacak. Performans sistemini getiren yönetmeliği bizde uygulamayı başardıklarında sıra hastanelere gelecek.
Yapılmak istenen ücret kısıtlamaları yakında size de dayatılacak. Bunu sözleşmeli kadro sayılarının azaltılmasında görüyoruz. Buna karşı hep birlikte mücadele etmek dışında bir yolumuz yok.”
Kaynak: Diken
1 Kasım’da yürürlüğe giren yeni Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin getirdiği düzenlemeler ASM çalışanlarında kelimenin tam anlamıyla infial yarattı.
Aile hekimleri, kasımda üç, aralıktaysa beş gün iş bırakmıştı. Ancak yönetmelik maddeleri geri çekilmedi.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, sağlık çalışanlarının "Eziyet Yönetmeliği" dediği düzenlemeyi her fırsatta savunsa da alanı ikna edemedi. İş bırakma eylemleri, yeni yılda da sonuç alıncaya kadar sürecek.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) yönetmeliğin geri çekilmesi için bir yandan bakanlıkla görüşmelerini sürdürürken diğer yandan fiili ve hukuki mücadeleye devam ediyor.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Alpay Azap, sağlık sisteminin yeniden inşa edilebilmesi ve halkın daha nitelikli bir sağlık hizmetine erişebilmesi için ASM’lerde verilen birinci basamak sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Azap yönetmeliğin, halk sağlığına faydası olmayan, hekimler ve sağlık çalışanlarıyla yurttaşları karşı karşıya getiren, bilimsellikten uzak, uluslararası sözleşmelere ve Anayasa’ya aykırı düzenlemeler içerdiğini anlatıyor. Azap bakanlıktan taleplerini şöyle özetledi:
“Halkın eşit, ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir bir sağlık hizmeti almasını, hekimlerin ve sağlık emekçilerinin insanca yaşayabilecekleri bir ücrete sahip olmasını ve sadece halkın sağlığıyla ilgilenilebilecek bir çalışma ortamının sağlanmasını istiyoruz.”
İstanbul Tabip Odası Başkanı (İTO) Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu da meslektaşlarına seslenerek bakan Memişoğlu döneminde de aile hekimlerinin ve ASM çalışanlarının üvey evlat muamelesi görmeye devam ettiğini söyledi:
“Bir ülkenin sağlık sisteminin iyi işlemesi, o ülkenin birinci basamak sağlık hizmetlerinin iyi işlemesiyle mümkün. Ne yazık ki sağlık sistemimiz yıldan yıla hastane (poliklinik başvurusu) merkezli bir yapıya dönüştürüldü.
Sağlıkta Dönüşüm Programı, bu eğilimi daha da körükledi. İçine girdiğimiz bu kısır döngünün kırılması için ASM’lerin sağlık çalışanları, bina, tıbbi araç-gereç vb. açıdan güçlendirilmesi ve sağlık sistemimiz içinde ağırlığının ve yetkilerinin artırılması gerekiyor.”
ASM çalışanları, bir mektup yayınlayarak 8 Ocak’taki iş bırakma eylemi için ikinci ve üçüncü basamak hastanelerindeki meslektaşlarından katılım ve destek istedi. Mektupta önce yönetmeliğin getirdiği düzenlemeler yol açacağı sorunlar anlatıldı. Arkasından hastanelere yansımaları aktarıldı.
Mektupta özetle şu ifadeler yer aldı:
“Hasta memnuniyeti gibi performans hedefleri dayatmasının, reçetemize yapılan müdahalenin ve ekonomik ve özlük haklarımızın bir çırpıda budanmasının hastanelerde de uygulanmayacağının hiçbir garantisi yok. Hatta bu yönde çalışmalar olduğunu da biliyoruz.
Dahası Sağlık Bakanlığı, ‘Aile hekimleri hastaneden randevu alabilecek, hastasını sevk edebilecek’ dediğinde, hastanede çalışan meslektaşlarımıza ek randevular açtığını da görüyoruz. Mesai sonuna eklenmiş randevu bloklarını görüyoruz. Bize dayatılan bu tehdidin önemli bir yükü de hastanelere eklenecek.
ASM’lerde reçete kısıtları arttıkça hastalarımız zaten yoğun olan sizin kapınıza dayanacak. Performans sistemini getiren yönetmeliği bizde uygulamayı başardıklarında sıra hastanelere gelecek.
Yapılmak istenen ücret kısıtlamaları yakında size de dayatılacak. Bunu sözleşmeli kadro sayılarının azaltılmasında görüyoruz. Buna karşı hep birlikte mücadele etmek dışında bir yolumuz yok.”
Kaynak: Diken
YORUMLAR