Akdeniz'de bilinen en eski kanolar keşfedildi

Arkeologlar, İtalya kıyılarındaki bir kıyı yerleşimi olan La Marmotta'da devam edilen kazılar esnasında, 7,000 yaşından büyük 5 kano keşfetti. Radyokarbon tarihleme yöntemine göre, akçaağaç, meşe, kavak ve Avrupa kayın ağacından tasarlanan kanolar, M.Ö. 5.700 ila M.Ö. 5.100 yılları arasında yapılmış.

Akdeniz'de bilinen en eski kanolar keşfedildi
24 Mart 2024 - 00:02
PLOS One dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, arkeologlar, İtalya kıyılarındaki tarihöncesi bir kıyı yerleşimi olan ve şu anda su altında olan La Marmotta’da devam eden kazılar sırasında tarihteki en eski kanoları keşfettiler. Akdeniz’de keşfedilen beş kano, 7,000 yıldan fazla bir süre önce, şimdiki Roma yakınlarındaki Neolitik bir köyde yaşayan insanlar tarafından balıkçılık ve ulaşım amacıyla kullanılmış. Radyokarbon tarihlemesi, akçaağaç, meşe, kavak ve Avrupa kayın ağacından üretilen büyük kanoların M.Ö. 5.700 ila M.Ö. 5.100 yılları arasında yapıldığını ortaya çıkardı. Açıklamaya göre bunlar, Akdeniz’de şimdiye kadar bulunan en eski kanolar olma özelliğini taşıyor.



Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Mario Mineo, "Bulunan en küçük kanolardan biri muhtemelen balıkçılık için kullanılıyordu. En büyük iki tanesi neredeyse 11 metre uzunluğunda ve 1,2 metre genişliğindeydi ve Arrone nehri üzerinden Tiren kıyılarına kolay erişim sayesinde bunların daha uzak mesafe ticaret için kullanılmış olması muhtemel." diyor.



Kanoları yapan kişiler ayrıca bunları üretmek için "ileri inşa teknikleri" kullanmışlardı. Örneğin, kanoların gövdelerinin dayanıklılığını artıracak şekilde enine takviyeler eklenmişti. Çalışmanın yazarlarından Niccolò Mazzucco: "Kullanılan inşaat teknikleri ve malzemeler, kano yapımı ve navigasyon konusunda gelişmiş bir anlayışın göstergesi. Bu oldukça önemli, çünkü eski toplulukların verimli ulaşım araçları yaratmak için doğal kaynakları kullanma konusundaki yaratıcılıklarını ve becerilerini sergiliyor."



Örneğin araştırmacılar, bu kanoların yelken, payanda veya paralel destek şamandıralarıyla donatılmış olabileceğini düşünüyor. Bunlar, kanoların yakınındaki alanda bulunan T şeklinde üç ahşap nesneyle kanıtlanabilir. Bu ahşap nesnelerin her biri, muhtemelen yelkenlere veya diğer denizcilik unsurlarına bağlanan halatları sabitlemek için kullanılan çeşitli delikler içeriyordu.



Mazzucco: "Bu ilerlemeler, uzun mesafeli seyahatler için donatılmış gemilerle, denizcilik teknolojisi ve navigasyon konusunda daha derin bir anlayışı öne sürüyor. Ancak, mevcut bilgilerimiz, kullanılan teknelerin türlerini, inşa yöntemlerini ve kano gibi bileşenlerin ve T şeklindeki ahşap objelerin bir araya nasıl getirildiğini ya da monte edildiğini (ister iplerle, ahşap çivilerle veya diğer yollarla) tam olarak belirleme konusunda yetersiz kalıyor. Bu insanların ürettikleri eserlere birden fazla ahşap türünü dahil etme yeteneği de dikkate değer; çünkü bu, kano yapmak için hangi ağaçların kullanılabileceğini bildiklerini gösteriyor. Bunun aksine, birden fazla kanonun bulunduğu diğer Neolitik yerleşimlerde ise genellikle hepsi için aynı ağaç türü kullanılıyordu."

Arkeologlar, kanoların yanı sıra, çakmaktaşı ve obsidyen aletler, çömlek kaplar, heykelcikler ve süs eşyaları da dahil olmak üzere alanın etrafına dağılmış çok sayıda eser buldu. 2022 yılında araştırmacılar aynı alanda tahıl hasadında kullanılan 52 adet ahşap orak da ortaya çıkardı.

Mazzucco, "Bu eserler, eski sakinlerin günlük yaşamları, sembolik ve teknolojik yetenekleri hakkında daha fazla bilgi sunuyor. Akdeniz’deki başka hiçbir bölgede bu kadar çok hasat aleti bulunmuyor."

Kaynak: Arkeofili

YORUMLAR

  • 0 Yorum