Yazmak 1
Düşündüm, düşündüm, sonra tekrar düşündüm ve yazı yazmak üzerine bir yazı yazmaya karar verdim. Memleketimizin yazarlık standartlarının çok düşük, amatör seviyede olması gerçeğini de unutmayarak, henüz kendimi "yazar" sıfatına haiz bir kimse olarak görmesem de yazı yazmanın bana birçok fayda getirdiğinden söz edebilirim.
Yazı yazmak, zihindeki düşünceleri belli bir düzen içerisinde metne dökmek, bir inşa-ibda anlayışına sahip olmayı gerektiriyor. Lego oyuncaklar vardır. Legoların birbiriyle uyumlu parçalarını üst üste, yan yana dizip bir şeyler inşa edilir. Bir metin kaleme almayı biraz lego oynamaya benzetiyorum. Elindeki kısıtlı parçaları, uyumlu bir şekilde birbirine geçirerek zihnindeki/hayaldeki ürünü ortaya koymak, bir sanat icra etmek anlamına da geliyor.
Belli bir periyot çerçevesinde her gün aynı işi yapmanın o işte bizi uzman yapacağı ve her gün daha iyi bir ürün yapabilmeye yaklaştıracağı gibi yazı yazmak da belli bir periyot çerçevesinde yazıldığında kolaylaşıyor, verilen ürünler farklılaşarak gelişiyor (en azından öyle umuyorum).
Yazı yazmada kendimi geliştirdikçe şöyle bir hikmet hissediyorum; aslında hemen her işte o işi tam yapabilmenin ilk adımı "sadece yap"acak zihin durumuna erişmek ve işe berrak bir zihin durumuyla başlamak. Top sektirirken de, elimizi yıkarken de, yemek yaparken, namaz kılarken de "sadece yap" anlayışını kaim kılmak, farkında olmadan, bir süre sonra işleri sanat boyutuna yaklaşıtırıyor.
Ahmet A. KEFENOĞLU 08.04.2018 (Proje 99)