Kaçamazmışım

Behzat Malumaka

Hiç vurulmadım. Kaçıp saklanmayı tercih ettim. Vurulanlara dönüp bakmadım. Koşarak uzaklaştım. Sığınakların yolunu aradım. Kocaman gökyüzünü daracık rutubete hapsettim. Ben ve gözlerim tüm sözler söylenmemiş gibi karanlığa kısıldık. Kaçmak altı üstü başka bir yerde hapsolmaktı. Savaş alanının dışı diye bir yer yoktu. Her yerden kaçamazmışım. Bir yerlerdeyim. Bir yere doğru ilerlemek istiyorum. Bir kaçamak değil. Gerçekten kaçmak istiyorum. Ama kaçamazmışım.

Parçalayacak gibi ona bakmamızı haykırıp duruyordu. Bir düşmana bakar gibi... Beton sular gibi bir hali vardı. Üzerimizde tasarladığı genel hakim olacak halin küçük ama sert bir tanımı üzerinde debeleniyordu. Vecd ile akarken birden tıkandı ve “Talimatname kanla yazılır.” diye bağırdı. Neden bağırıyorsun? Sanırım uykumuz çok ağırdı. Gevşekliklerini tolere ettirmek için küçük Firavunlar Mahallesinin şımarık kuşağı silahlanmak istiyormuş. Sistemin binde biri kadar tecrübeyle muhalefet edemezlerdi. Dedi ya, kanla yazıldı. Masa her zaman kazanır.

Sıraladığı kelimeler jilet gibi kesiyordu mangayı. Komutanla göz göze geldik o anda. Onu, duruşumu bakış kovanıma doldurduğum öfkeyle ateşledim. Gözlerini bir an bile kaçırmadı. Zaten birkaç an bakıştık. Uzun uzun birkaç an. Bizi o seçmemişti. Biz de onu seçmemiştik. Biz dediğim de henüz birkaç hafta önce oluşmuştu. O derece taze ve oradaydık. Fakat soğuk hava estikçe safların düzgünlüğünce eşleşiyorduk. Bir duvar ustasının tuğlaları dizişi gibi bize ayar veriyordu. Önündekinin ensesinde kaybolmalıydın. Gün geçtikçe homurdayanların sesi kısıldı. Hep oradaymışız gibi hissettirene kadar sabit düzende koşumuzu yaptık. Rutini bozacak küçük aylaklıklara izin verilmiyordu. Hımbıl tiplerin tipi değişmeye başladı. Adettendir, hayret ettim. Sus ve koş. Belki arada bir marş söyleriz. Bas baritonda kalsın sesin. İnce sesler façamızı bozar. O yüzden sesini kalınlaştırana kadar konuşma. Hem bak sustuğun için kafanda şimşekler patlıyor. Dayanamam dediğin şeyler üzerine koş. Onlara dayandığını görünce yenilerini tasarla. Dayanmak ve kaçmak arasında son demlerin olabilir. Kaçmaktan kaç ve kurtul. Dayanmak tek sığınak. Öyle bakma. Çünkü bu bir maymun işi değil, bu uzun bir kaçış planı. Kader, meylini berrak zihne vere de ayağın kuvvet kazansın. Etine sarılmış leş ağızların demir leblebisi! Hain olma. Mutlaka kaç.

Behzat MALÛMAKA 03.12.2019 (Proje 99)