Ork İşgaline Karşı Bizzat

Efruğ Kimki Yanardağ

Düşük çözünürlüklü ülkeler, yüksek çözünürlüklü ülkeler. Düşük bağlamlı medeniyetler, yüksek bağlamlı medeniyetler. Biri “X medeniyeti” dediğinde acaba o medeniyetin hangi dönemini, hangi halini kastediyor? O günkü mü, bir yüzyıl önceki mi, bin yıl önceki mi? Bunun ölçüm birimi nedir?

Yaşadığımız ülkenin medeniyeti orta seviyede bir bağlama sahipken, son kırk yıldır ine ine düşük, yer yer sipsilik bir medeniyet seviyesine geriledi. Kırk yıl diye tarihlerken 12 Eylül darbesini milat almış gibi oluyorum. Bu da doğru değil. Çizgiyi nereden çekeceğimiz de hakikaten ciddi bir sorun. Dört yüz yıl geriden de alabiliriz. Ruhlarımızı ve topraklarımızı orkların işgal ettiği kadim zamanlardan da başlatabiliriz.

Kurumlaşma, hukukun işliyor olması, hayat kalitesini oluşturan mimariden, tıbba pek çok alanda pratiğin nasıl tecelli ediyor oluşu. Bir medeniyetin bağlamı pratik düzlemde kabaca bunlarla hesaplanabilir. “Yaşadığımız ülke”nin iç içe geçmiş, kedi yumağı hesabı iç içe geçmiş irili ufaklı yüzlerce, binlerce, onbinlerce, kim bilir belki milyonlarca, kuvvetle muhtemeldir ki en az 80 milyon küsur sorunu var. Bu sorunları sıraya koymak teşhis için, teşhis de tedavi için çok mühim bir şart. Sanırım işin daha teşhis boyutunda tökezleyip yüzüstü kapaklanmak ihtimali var.

Nedir en büyük sorunumuz? En temel sorun? Baktığımız yere göre değişiyor. Baktığımız güne, sorunlar yumağının kaynaşmasına, apse yapmasına, kokusuna, nemine göre değişiyor.

En büyük sorun, sermayedir. Kabaca dört tip sermaye var diye dört başlık altında sermaye kavramını inceliyoruz: insan sermayesi, kurum sermayesi, know how sermayesi, finans sermayesi. Bütün bunlar ancak bir elit, bir iç kavim üzerinde inşa edilip, toparlanıp yükselebilecek şeyler.

Beni insanlar tek başlarına okuduklarına göre (eğer bir yerlerde toplanıp hep beraber okuyalım seansı yapmıyolarsa) ben de direkt ferde, insan tekine yönelik tavsiyemi ortaya koyayım. Tek ferde lazım olan şey, fütüvvet diskurunu iyi okumak, dinlemek, anlamak; akabinde de hayatına gerçekten hayat yapıp başka insan teklerine de anlatmak olmalı. Dört tip sermayenin de buradan çıkacağına eminim. Proje 99 yazıları iyi okunmalı. Unutulmamalı ki: Proje 99’da Türkçe’nin kelime haznesi ve grameri kullanılarak konuşulan bambaşka bir dil var. Bu dil, bizleri Büyük Huzur’a götürecek dört tip sermayenin de zeminini oluşturacak iç kavmin zeminini kuvvetlendirme için şart. Yeni dil, yeni kültür doğuracak. Süratle bu deli ortamın, bu ruh hastası iklimin havasından kopup, bizi gerçeğe yaklaştıracak gerçek dile, gerçek ahlaka, gerçek çalışkanlığa geçmek şart. Yeni bir dünya şart. Bunu da her birimiz kendi hayatında gerçekleştirmekle başlatacak.
Efruğ Kimki YANARDAĞ