Çin nüfusu, 62 yılın ardından iki yıldır azalıyor
Çin nüfusu iki yılda üst üste azalarak 2023'te 1 milyar 409 milyona geriledi. Uzmanlar, düşen doğum oranı ve ekonomik zorlukların, Çin'in büyüme hedeflerini olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekiyor. Ülkede yaşanan ekonomik sorunlar, konut krizi ve genç işsizlik, nüfus azalışının ana sebepleri olarak öne çıkıyor.
27 Ocak 2024 - 00:19
Çin'in nüfusu üst üste ikinci yılda da azaldı. Ulusal İstatistik Bürosu'nun verilerine göre, ülke nüfusundaki azalma bir önceki yılın iki katı olarak kaydedildi. Dünyanın ikinci en kalabalık ülkesinin nüfusu, 62 yıl sonra ilk kez 2022'de azalmıştı.
Çarşamba günü yayımlanan verilere göre, 2023 yılı sonu itibarıyla Çin'in nüfusu 1 milyar 409 milyon olarak gerçekleşti. Bu, 2022 nüfusuna göre 2,08 milyon düşüş anlamına geliyor. Uzmanlar, bu azalmanın dünyanın ikinci büyük ekonomisinin büyüme hedeflerini etkileyebileceğine işaret ediyor.
Aynı şekilde, ülkede kentli nüfusun artması ve doğum oranının rekor düzeyde azalması göz önüne alındığında, bu düşüşün beklendiği ifade ediliyor. Çin'in hızlı bir sanayisizleşme trendinde olduğu kaydediliyor.
Hong Kong Üniversitesi'nden nüfus politikası uzmanı Profesör Stuart Gietl-Basten, "Bu bir sürpriz değil. Çin dünyadaki en düşük doğurganlık oranlarından birine sahip. Bunun sonucunda da nüfus azalmaya başlıyor." diyor.
Çin, 1980'lerde aşırı nüfus artışını kontrol altına almak için tek çocuk politikasını benimsemişti. Ancak hükümet, nüfus azalışını durdurmak için 2015 yılında bu politikaya son verdi. Gençleri aile kurmaya teşvik etmek için bazı maddi teşvikler tanıtıldı. 2021'de çiftlerin en fazla üç çocuk sahibi olmasına izin veren sınırlama da gevşetildi.
Ancak, pandemi sürecinin ardından gelen hayat pahalılığı ve kariyer hedefi gibi etmenler nedeniyle kentli gençler, çocuk sahibi olmayı tercih etmiyor. Pekin'de yaşayan 31 yaşındaki Wang Chengyi, "Kocam ve ben çocuk sahibi olmak istiyoruz ancak şimdilik bunu maddi gücümüz yetmiyor." diyerek hayat pahalılığının yaşamlarındaki etkisine işaret ediyor.
Uzmanlar salgın sürecini doğum azalmasını hızlandıran etkenler arasında saysa da mevcut ekonomik sorunların daha büyük bir faktör olduğunu belirtiyorlar.
Ülkedeki sosyal medya kullanıcıları, nüfus verilerini tartışmaya başladı. Uygulamadaki en çok beğenilen yorumlardan biri, "İnsanların daha fazla güven içinde hissetmesini sağlarsanız, elbette çocuk isteyen daha fazla insan olacaktır." oldu.
Çin'in ekonomik sorunları krizi, tüketici harcamalarındaki azalma ve genç işsizlik verileri ile 2023'te iyice görünür oldu. Büyüme verileri de benzer bir trende işaret ediyor. Çarşamba günü açıklanan verilere göre, ülke yüzde 5.2 ile son 30 yıldaki en düşük büyüme oranlarını kaydetti. 2023 yılı için GSYİH 17.5 trilyon dolar olarak gerçekleşti.
Çin'in ekonomisinin temel itici gücünü uzun süredir artık yaşlanan işgücüne dayandırması nedeniyle, son nüfus verileri, Çin ekonomisiyle ilgili bazı endişeleri güçlendiriyor. Ülkede emekli nüfusu arttıkça, sağlık ve emeklilik sistemleri üzerinde artan baskıyla karşı karşıya kalıyor. 2035 yılına kadar emekli sayısının yüzde 60 artarak 400 milyona çıkması bekleniyor.
Uzmanlar, ülkenin işgücündeki dönüşümü hayata geçirebilmek için zaman ve kaynaklara sahip olduğunu söylüyorlar. Profesör Gietel-Basten, "Çin, sanayisizleşen ve hizmet sektörü dönüşümü geçiren diğer ülkelerden farklı değil. Nüfusu daha eğitimli, vasıflı ve sağlıklı hale geliyor. Bu nüfus artık fabrika veya inşaatta çalışmak yerine başka işler yapmak istiyorlar." diyor.
Çin, geçen yıl Hindistan tarafından geçilerek dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi oldu. Hindistan'ın nüfusu 1 milyar 425 milyon.
Kaynak: BBC Türkçe
Çarşamba günü yayımlanan verilere göre, 2023 yılı sonu itibarıyla Çin'in nüfusu 1 milyar 409 milyon olarak gerçekleşti. Bu, 2022 nüfusuna göre 2,08 milyon düşüş anlamına geliyor. Uzmanlar, bu azalmanın dünyanın ikinci büyük ekonomisinin büyüme hedeflerini etkileyebileceğine işaret ediyor.
Aynı şekilde, ülkede kentli nüfusun artması ve doğum oranının rekor düzeyde azalması göz önüne alındığında, bu düşüşün beklendiği ifade ediliyor. Çin'in hızlı bir sanayisizleşme trendinde olduğu kaydediliyor.
Hong Kong Üniversitesi'nden nüfus politikası uzmanı Profesör Stuart Gietl-Basten, "Bu bir sürpriz değil. Çin dünyadaki en düşük doğurganlık oranlarından birine sahip. Bunun sonucunda da nüfus azalmaya başlıyor." diyor.
Çin, 1980'lerde aşırı nüfus artışını kontrol altına almak için tek çocuk politikasını benimsemişti. Ancak hükümet, nüfus azalışını durdurmak için 2015 yılında bu politikaya son verdi. Gençleri aile kurmaya teşvik etmek için bazı maddi teşvikler tanıtıldı. 2021'de çiftlerin en fazla üç çocuk sahibi olmasına izin veren sınırlama da gevşetildi.
Ancak, pandemi sürecinin ardından gelen hayat pahalılığı ve kariyer hedefi gibi etmenler nedeniyle kentli gençler, çocuk sahibi olmayı tercih etmiyor. Pekin'de yaşayan 31 yaşındaki Wang Chengyi, "Kocam ve ben çocuk sahibi olmak istiyoruz ancak şimdilik bunu maddi gücümüz yetmiyor." diyerek hayat pahalılığının yaşamlarındaki etkisine işaret ediyor.
Uzmanlar salgın sürecini doğum azalmasını hızlandıran etkenler arasında saysa da mevcut ekonomik sorunların daha büyük bir faktör olduğunu belirtiyorlar.
Ülkedeki sosyal medya kullanıcıları, nüfus verilerini tartışmaya başladı. Uygulamadaki en çok beğenilen yorumlardan biri, "İnsanların daha fazla güven içinde hissetmesini sağlarsanız, elbette çocuk isteyen daha fazla insan olacaktır." oldu.
Çin'in ekonomik sorunları krizi, tüketici harcamalarındaki azalma ve genç işsizlik verileri ile 2023'te iyice görünür oldu. Büyüme verileri de benzer bir trende işaret ediyor. Çarşamba günü açıklanan verilere göre, ülke yüzde 5.2 ile son 30 yıldaki en düşük büyüme oranlarını kaydetti. 2023 yılı için GSYİH 17.5 trilyon dolar olarak gerçekleşti.
Çin'in ekonomisinin temel itici gücünü uzun süredir artık yaşlanan işgücüne dayandırması nedeniyle, son nüfus verileri, Çin ekonomisiyle ilgili bazı endişeleri güçlendiriyor. Ülkede emekli nüfusu arttıkça, sağlık ve emeklilik sistemleri üzerinde artan baskıyla karşı karşıya kalıyor. 2035 yılına kadar emekli sayısının yüzde 60 artarak 400 milyona çıkması bekleniyor.
Uzmanlar, ülkenin işgücündeki dönüşümü hayata geçirebilmek için zaman ve kaynaklara sahip olduğunu söylüyorlar. Profesör Gietel-Basten, "Çin, sanayisizleşen ve hizmet sektörü dönüşümü geçiren diğer ülkelerden farklı değil. Nüfusu daha eğitimli, vasıflı ve sağlıklı hale geliyor. Bu nüfus artık fabrika veya inşaatta çalışmak yerine başka işler yapmak istiyorlar." diyor.
Çin, geçen yıl Hindistan tarafından geçilerek dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi oldu. Hindistan'ın nüfusu 1 milyar 425 milyon.
Kaynak: BBC Türkçe
YORUMLAR