Konya'da yeni bir yer altı şehri bulundu
Konya'nın Sarayönü ilçesinde Roma döneminden kalma Antik Sarayini yer altı şehrinin bir kilometre kuzeyinde, içerisinde sarnıç, çeşitli büyüklüklerde işlik alanları ve bir şaraphanenin bulunduğu yeni bir yer altı şehri keşfedildi.
26 Ocak 2024 - 23:36
Konya’da Roma dönemine ait Sarayini yer altı şehrinin bir kilometre kuzeyinde, birbirine tünellerle bağlı başka bir yer altı şehri keşfedildi. Konya’nın Sarayönü ilçesinde yürütülen çalışmalarda ortaya çıkarılan yer altı şehrinde, yaklaşık 20.000 kişinin su ihtiyacını karşılayabilecek bir sarnıç, çeşitli büyüklüklerde işlik alanları ve büyük bir şaraphane gibi mekanlar var.
Yer altı şehrinin yayıldığı 20.000 metrekarelik alanda, şimdiye kadar 41 mekan tespit edildi. Araştırmacılar, buluntulara dayanarak yer altı şehrinin 8. yüzyıla tarihlenebileceğini söylüyor. Hristiyan yerel halkın, 150 yıl süren akınlardan korunmak için 8. yüzyılda yer altı şehrini inşa etmiş olabileceği düşünülüyor. Yeraltı şehrinde evsel mekanlar, bağlantılı galeriler, odayı andıran yaşam alanları, su kuyuları, sarnıç, şaraphane, ocaklar, atölyeler, bacalar, aydınlatma için kandil yerleri, kilerler, depolar, havalandırmalar ve niteliği henüz tespit edilemeyen mekanlar bulunuyor.
Konya Müzeler Müdürlüğü Arkeoloğu ve Kazı Başkanı Hasan Uğuz, bölgede yaptıkları jeoradar çalışmaları sırasında, mevcut yer altı şehrinin bir kilometre kuzeyinde yeni bir yer altı şehri daha tespit ettiklerini söylüyor. Uğuz, “Bu iki yer altı şehrini birbirine bağlayan tünel sistemleri olduğunu belirledik. Bu, yer altı şehrinin çok daha geniş bir alana yayılacağının habercisi niteliğinde. Yeni yılda da jeoradar çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” diyor. Araştırmacılar, çıkarılan haritalarla yer altı şehrinin şimdilik 5.000 metrekarelik bir alana yayıldığını tahmin ediyor.
Yıkıntı oluşan tünelleri temizlerken büyük bir sarnıç keşfettiklerini belirten Uğuz, “Sarnıcın genişliği 63 metrekare. Yaz aylarında burada 120 cm yüksekliğinde su birikiyor. Yani burada 63 metreküp su rezerv olarak bulunuyor. Yer altı şehrinde kaç kişinin, dışarıya çıkmadan ne kadar süre yaşayabileceğini, 63 metreküp su rezervinin kaç insana yetebileceğinden hesaplıyoruz. Sarnıcı besleyen kuyularla birlikte neredeyse 20.000 kişilik bir su kaynağı var. Yani sarnıçta bir orduya yetecek kadar su mevcut. Suyun analizini yaptırdığımızda kaynağın kendi dönemine göre kaliteli bir su olduğunu tespit ettik. Suyun topraktan süzülerek gelmesi ve depolama yöntemi bu kaliteyi sağlıyor.” diyor. Sarnıca ulaşan tünellerde güvenlik amaçlı yuvarlak taşlarla kilitleme mekanizmaları olduğunu aktaran Uğuz, kaynağın, düşmanlarca zehirlenme riskine, kuşatma zamanlarında ya da kriz dönemlerinde yağmayı engellemeye karşı korunduğunu söylüyor.
Araştırmacılar, kazı ve temizlik çalışmalarını sürdürürken, daha önce bulunan bir işlik alanının aslında bir şaraphane olduğunu anladı: “Mermer taşlardan bir üzüm ezme yeri var. Üzüm şırasının aktığı oluklu bir yer ve depolandığı küpler var. Şaraphaneden çıkan numunelerin içinde üzüm çekirdekleri ve tortular bulduk. Yeni dönemde analizlerini yaptıracağız. Bulduğumuz üzüm çekirdeklerinden antik bir tohum elde etmeyi umuyoruz. Bin yıl önce bu topraklarda yetişmiş bir üzüm türüne rastlarsak bu bizim çalışmalarımızı taçlandıracak. Hem sarnıcın hem tahkimatlı alanların hem de şaraphanenin keşfi buranın bizim de tahminlerimizin ötesinde geniş bir kullanım alanı olduğunu ortaya koyuyor.”
Kaynak: Arkeofili
Yer altı şehrinin yayıldığı 20.000 metrekarelik alanda, şimdiye kadar 41 mekan tespit edildi. Araştırmacılar, buluntulara dayanarak yer altı şehrinin 8. yüzyıla tarihlenebileceğini söylüyor. Hristiyan yerel halkın, 150 yıl süren akınlardan korunmak için 8. yüzyılda yer altı şehrini inşa etmiş olabileceği düşünülüyor. Yeraltı şehrinde evsel mekanlar, bağlantılı galeriler, odayı andıran yaşam alanları, su kuyuları, sarnıç, şaraphane, ocaklar, atölyeler, bacalar, aydınlatma için kandil yerleri, kilerler, depolar, havalandırmalar ve niteliği henüz tespit edilemeyen mekanlar bulunuyor.
Konya Müzeler Müdürlüğü Arkeoloğu ve Kazı Başkanı Hasan Uğuz, bölgede yaptıkları jeoradar çalışmaları sırasında, mevcut yer altı şehrinin bir kilometre kuzeyinde yeni bir yer altı şehri daha tespit ettiklerini söylüyor. Uğuz, “Bu iki yer altı şehrini birbirine bağlayan tünel sistemleri olduğunu belirledik. Bu, yer altı şehrinin çok daha geniş bir alana yayılacağının habercisi niteliğinde. Yeni yılda da jeoradar çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” diyor. Araştırmacılar, çıkarılan haritalarla yer altı şehrinin şimdilik 5.000 metrekarelik bir alana yayıldığını tahmin ediyor.
Yıkıntı oluşan tünelleri temizlerken büyük bir sarnıç keşfettiklerini belirten Uğuz, “Sarnıcın genişliği 63 metrekare. Yaz aylarında burada 120 cm yüksekliğinde su birikiyor. Yani burada 63 metreküp su rezerv olarak bulunuyor. Yer altı şehrinde kaç kişinin, dışarıya çıkmadan ne kadar süre yaşayabileceğini, 63 metreküp su rezervinin kaç insana yetebileceğinden hesaplıyoruz. Sarnıcı besleyen kuyularla birlikte neredeyse 20.000 kişilik bir su kaynağı var. Yani sarnıçta bir orduya yetecek kadar su mevcut. Suyun analizini yaptırdığımızda kaynağın kendi dönemine göre kaliteli bir su olduğunu tespit ettik. Suyun topraktan süzülerek gelmesi ve depolama yöntemi bu kaliteyi sağlıyor.” diyor. Sarnıca ulaşan tünellerde güvenlik amaçlı yuvarlak taşlarla kilitleme mekanizmaları olduğunu aktaran Uğuz, kaynağın, düşmanlarca zehirlenme riskine, kuşatma zamanlarında ya da kriz dönemlerinde yağmayı engellemeye karşı korunduğunu söylüyor.
Araştırmacılar, kazı ve temizlik çalışmalarını sürdürürken, daha önce bulunan bir işlik alanının aslında bir şaraphane olduğunu anladı: “Mermer taşlardan bir üzüm ezme yeri var. Üzüm şırasının aktığı oluklu bir yer ve depolandığı küpler var. Şaraphaneden çıkan numunelerin içinde üzüm çekirdekleri ve tortular bulduk. Yeni dönemde analizlerini yaptıracağız. Bulduğumuz üzüm çekirdeklerinden antik bir tohum elde etmeyi umuyoruz. Bin yıl önce bu topraklarda yetişmiş bir üzüm türüne rastlarsak bu bizim çalışmalarımızı taçlandıracak. Hem sarnıcın hem tahkimatlı alanların hem de şaraphanenin keşfi buranın bizim de tahminlerimizin ötesinde geniş bir kullanım alanı olduğunu ortaya koyuyor.”
Kaynak: Arkeofili
YORUMLAR