Müslümanlar Konseyi, Uygurları terörist ilan etti!

Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi (The World Muslim Communities Council) Başkanı Ali Raşid El Nuaimi, 1949 yılından bu yana Çin Halk Cumhuriyeti işgali altında bulunan Doğu Türkistan'a gitti. Burada Çin Komünist Partisi yetkilileriyle görüşen BAE vatandaşı El Nuaimi, ziyaretin ardından Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi örgütünün sosyal medya hesaplarından Çin Devleti'ne olan derin muhabbetini paylaştı. El Nuaimi başkanlığındaki heyetin, çoğunluğu İslam dinine mensup Uygur Türklerine karşı soykırım boyutunda sistematik bir zulüm politikası izleyen Çin Halk Cumhuriyeti'ne "kardeşçe" bir yakınlık göstermesi dikkat çekti. 

Pekin yönetiminin "Çin, Doğu Türkistan'da Uygurlara zulmediyor." imajını kırmak amacıyla yürüttüğü uluslararası PR çalışması kapsamında "Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi" heyetini bölgeye davet ettiği biliniyor. Heyette BAE, Mısır, Suriye, Bosna-Hersek, Sırbistan, Tunus, Arnavutluk, Suudi Arabistan, Bahreyn, Kuveyt ve Güney Sudan gibi toplamda 14 ülkeden temsilci yer aldı.

Çin idaresi tarafından kurulan Doğu Türkistan'daki "Terör ve Aşırıcılıkla Mücadele Müzesi"ni gezen "Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi" tarafından yapılan açıklamada, "Müze, Pekin ve yerel Sincan (Doğu Türkistan) yönetiminin terörizm ve aşırıcılığa karşı mücadelesine dair çabalarını ortaya koyuyor. Müze ayrıca, Çinli ve yerel yetkililerin masumları terörizmden korumak için aldığı önlemlerin başaralı yansımalarını kanıtlıyor." şeklinde skandal ifadeler kullanıldı. Arap dünyasının Çin ile her zaman iyi ilişkileri olduğunu belirten El Nuaimi, Soykırımcı ÇKP'nin Uygur Türklerine olan zulmünü "terörle mücadele" olarak niteledi. 

Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi örgütünün ziyaretin ardından sosyal medaya hesaplarından paylaşılan metnin öne çıkan kısımları şöyle: 

• Sincan'daki terörle mücadele planının tamamlanmasından dolayı Çin'i tebrik ediyoruz. 

 

• Sincan'da karşılaştığımız ilgi düzeyi, Çin liderliğinin bölgede yaşayan tüm halklara hizmet etme kararlılığını somutlaştırıyor. 

 

• İslam medeniyeti ile Çin arasındaki ilişki tarihseldir; dostluk, iş birliği ve ittifak olarak karakterize edilir.

 

• Dünyanın her yerindeki makul insanların güvenli, istikrarlı ve müferreh bir Çin'e ihtiyacı var. 

 

• Çin'in güvenliği ve istikrarı sadece ulusal bir çıkar değil, küresel bir çıkardır.                                                                                  
• Uygur gençlerinin terör gruplarının kurbanı olmaması için, onların akıllarını kazanacak ikna edici bir söyleme ihtiyaç var. 

Kaynak: Aykırı, Doğruhaber