Asalete Raptolmak | Ahmet Kubilay - Kehf Zamanı

ASALETE RAPTOLMAK
"Yedi insan çeşidi var. Her bir çeşidin de yine yedi alt çeşidi var. Zirvede sekizinci bir 'hepsini toplayan, bütünleyen' makam var. Bu zirveye yedi yoldan da ulaşılır. Sekizinci, yedinin toplamıdır."

"Zoru başarırız, imkânsız zaman alır."

Sekiz köşeli yıldız en eski bayrağımız, armamız, sembolümüzdür. İyi insan olmak, efendi olmak, bünyesinde binlerce yıllık kökten gelen fizik geleneği, bin küsur yıllık "İslam'ın kılıcı" olmak makamının şerefiyle bütünlemek demektir. İyi insan, bütünlenmiş insandır. Her biri ayrı vadilere düşmüş, kalabalığın izdihamından ezilenlerin, büzülenlerin, zuhurata ve rüzgârın yönüne tabi olmayı zul bilmeyenlerin cirit attığı bir kavimde maksatsız ayı gibi oynamak, kahrolası gizli aşağılık hissiyle Selçuklu, Osmanlı ile nesep bağından gafilce "Abdurrahman Çelebiler" düzeninde keramet aramak hamakat ve naiflikten öte, ısrar edilirse ihanete kadar varan bir çizgide ağır ağır esfel-i safiline kaymak demektir. 

Kalpler ancak Allah'ı anmakla tatmin olurken bedenin de "gereken şeyi, gereken yer ve zamanda yapmak, tam zamanında, tam kıvamında, tam kararında yapmak" delikanlılığıyla direnmek kuşağında tatmin olacağını bilmek icap ediyor. İnsan hep tatmin peșindeki bir varlıktır. Müşahede âlemi merkezli iç içe geçmiş âlemler dekorunda sergilenen, aslında bir oyundan ibaret olan ama sonuçları bizi sonsuza kadar katı bir gerçeğe götürmekte olan "imtihan dünyası" şartları içinde yaşayan insan, her zaman tatmin peşinde koşan bir varlıktır. Meselesi hakikati bulmak ve ona teslim olmak olan insan, ne yazık ki, Yaradan'ının da Furkan'ında "şüphesiz insan Rabbine karşı çok nankördür" diyerek bize bizi hatırlattığı gibi nankördür, unutkandır, almazdır. Ruhu ve bedeninin çakıştığı bir yerlerde "kendi"sine takılan "nefs" aynen öyledir ve fakat insandan, zaman ve mekânın daha keşfedemediğimiz pek çok boyutuyla içine hapsedildiği bu "nefs-i emmare" çıkmazından kurtulması istenmektedir. Bu asli emirdir. İlk yaratıldığımızda "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" sorusuna, hazırlık, takip, tanıma aşamasında gereken yerde size de sorulduğunda cevap verdiğiniz gibi "varım" manasına tek ve yekta bir bütün gibi bir ağızdan bütün insanlık "evet" cevabını vermiştir. "Evet, varız Ya Rabbi!"... Varsak, oradaki Rab kelimesinin "terbiye”yle - "mürebbi"yle yakın akraba bir kelime olmaklığıyla; devamlı bir eğitim düzeninde, "ululemr'e itaat farzdır" hiyerarşisi içinde, kontrol etmek ve kontrol edilmek, Fatiha Suresi'ndeki "biz"in parçası olmak, büyük bir aile olmak halinde şeref bulmak gibi manaları öğrettiğini bir an olsun hatırdan çıkarmayacağız…

Ahmet Kubilay Facebook Sayfası: https://www.facebook.com/AKubilayB

Ahmet Kubilay Blog Sayfası: https://ahmet-kubilay.blogspot.com/

Proje99 Facebook Sayfası: https://www.facebook.com/Proje99-898679113630664/

Proje99 Instagram Sayfası: https://www.instagram.com/projedoksandokuz/

YORUMLAR

  • 0 Yorum