Çalışkan olmanın, bir veya birden fazla işle meşgul olmanın bana sorarsanız en faydalı yanı insanı gereksiz "şeylerden" uzak tutması. Hepimizin etrafında dönüp duran, bu da nereden çıktı diyeceği bir sürü, deyim yerindeyse "boş beleş" şey var. Bu şeyleri tek tek saymaya gerek yok. Zaten herkes için geçerli olan bir "gereksizler" listesi yapmamız da imkansız. Çünkü hepimiz farklı, bambaşka insanlarız. Birine gereksiz gelen, diğerinin pekala hayat gayesi olabilir.
Ailenizle, arkadaşlarınızla, kasapla, otobüs şoförüyle girdiğiniz tartışmalardan bıktınız mı? Başınıza sürekli olmadık işler mi geliyor? Öyleyse kendinize meşgul olacak bir iş bulun. Kafası kendisini aşan bir işle meşgul olmayan insan, unu az konmuş hamur gibi oraya buraya bulaşır durur. Veya kendisine bulaşılmasına müsaade eder. Yeni neslin diliyle söylemek gerekirse bunun adı "ağır işsizlik"tir. İşsizi de ancak ve ancak iş paklar.
Boş boş gezen insana araba çarpar, diyesim geliyor. Evet sanırım bu cümle anlatmak istediğim şeyi özetliyor. Çalışkan insanın yeri, zamanı bellidir. Kaza kurşununa kurban gitmez, böyle insanlar. Elbette mekan değiştirirler ama onlara yabancı mekan yoktur. Çünkü gittikleri yere bir amaç için giderler ve orası onların mekanı olur. Zaman için de aynı şey geçerli.
Çalışmanın nimetlerinden faydalanmış, yaptıklarıyla yukarıda söylediklerimizi haklı çıkaran, bazıları yaşayan bazıları ölmüş birkaç isim zikrederek yazıyı sonlandıracağım. Halil İnalcık 100, Zygmunt Bauman 92 yıl yaşadı. Hayatlarının büyük bir kısmını çalışarak geçirdiler. Fuat Sezgin 93, Warren Buffett 88 yaşında ve hala çalışıyorlar. Bize zulüm gibi gelebilecek çalışma temposu olmuş ve olan insanlar bunlar. Ve şundan eminim ki "Fiseyin Emmi"nin söylediklerine hiç kulak asmadı bu insanlar ve sadece işlerine baktılar. Hepimiz adına işimize bakabilmeyi diliyorum.
Nizamettin Hayyam VURAL
YORUMLAR