Hız

Hızlı olanın makbul olduğu bir çağda yaşıyoruz. Hız, maalesef kalitenin önüne geçiyor. Kaliteyi ve hızı bir arada götürebilenler azınlıkta olduğu için genelleme yapmaya mecburum. Beni genellemeye mecbur bırakan diğer şey ise hızlı olmayı yanlış anlıyor olmamız. Hızlı olmaya çalıştığımızda ne yazık ki yalap şalap yapıyoruz işimizi.

Günümüz teknolojisinin hızlı bir hayatın önünü açması, yoğun tempoyla çalışan, çalışkan olma mecburiyetindeki insanların işine yarıyor. Hızlı veri akışı, ona ayak uydurabilenleri uçuruyor. Fakat emeklemeye üşenen insanları ve onlarla birlikte mensup oldukları toplumu görünürde ileriye, hakikatte geriye doğru koşturuyor. Gerçi "koşturuyor" yanlış bir ifade olur, insanlar kendi seçimleriyle yapıyor bunu.

Mesela bir öğretmen öğrencilerine ödev konuları vermiş olsun ve bu konularla alakalı araştırma yapıp makale yazmalarını istesin. Bugün internet vasıtasıyla istediğimiz konuyla alakalı bir yığın bilgiye anında ulaşmamız mümkün. İşte sorun tam burada başlıyor.

Belli bir tempoda çalışmaya alışmış öğrenci yani çalışmanın, emek vermenin ne demek olduğunu anlamış, tadına varmış kişi "hız"ı bilgiye olabildiğince kısa sürede ulaşıp onları anlamak ve ödevini yapabilmek için kullanacaktır. Bu öğrenci, ödevini kaliteli bir şekilde yapmak için bir an evvel işe koyulmak zorunda olduğunun bilincindedir.

Ama tembel öğrenci hıza olan içi boş inancı sebebiyle, tembelliğini konuşturup ödevini savsakladığında ve işini tamamlamak için az bir süresi kaldığında emek, çaba, kalite, namus gibi kavramlar buharlaşmaya başlıyor. Böylece ödev konusuyla ilgili hızlıca ulaştığı kaynaklardan hiç vicdan azabı çekmeden intihaller yapabiliyor. Veya kaliteden yoksun bir ödev hazırlıyor.

Öğretmenler de öğrenciler gibi aynı arızadan muzdarip olduğu için intihale, kalitesizliğe ses çıkarılmıyor. Hız kalitesizliği, kalitesizlik yanlış bir hız anlayışını doğuruyor ve bir kısır döngü oluşuyor. Öğretmenlerin birçoğu da hıza ayak uyduramıyor. Böylece insanlarda birçok kavram anlamını bulamadan buharlaşıyor. "Öğretmen ve öğrenci" sadece bir örnek, örnekleri çoğaltmak mümkün.
Nizamettin Hayyam VURAL