"Ne bir isim ne bir ün hak edebilmiş birinin, sırf hayatını kolaylaştıracak diye bir isim taşıması ne acıklı bir durum."
Henry David Thoreau
Hadi bu sefer isim kelimesinin peşine düşelim. Bakalım bizi nereye götürecek? İsim, bir kimseyi, bir şeyi anlatmaya, tanımlamaya, açıklamaya, bildirmeye yarayan sözdür. Bu tanımı Türk Dil Kurumu'nun Güncel Türkçe Sözlüğü'nden aldım. Yani isim bir şeyi diğer şeylerden ayırmamızı sağlıyor. Hayvanların, bitkilerin, insanların, yerlerin, durumların isimleri vardır. Hatta isim kelimesiyle isim özelliği taşıyan şeyleri diğerlerinden ayırmış oluyoruz. Yani ismin de ismi var.
İsmin tek işlevinin bu olamayacağını daha iyi görebilmek için kelimenin köküne bakalım. Nişanyan Sözlük'te isim kelimesinin kökünün Arapça ism olduğu yazıyor. İsm, ad, nam demek. Geldik yazının başındaki Henry David aforizması ile konumuzun bağlantısına. Eğer isim kelimesi kökeni itibariyle nam anlamını da taşıyorsa, bir şeyin bir kelimeyi isim olarak alabilmesi için onu hak etmesi gerekmez mi?
Mesela şehir kelimesinin anlamına bakın sözlükten. Neresi şehirdir neresi değildir karar vermeye çalışın. Öyle ya, bir yere şehir ismini verebilmemiz için belli özellikleri taşıması gerekiyor. Eğer bir yerin şehir olmasının marifet olmayacağını, bu isimlendirmenin beraberinde belli sorunları da getirdiğini düşünüyorsanız şehir ismine alternatif olacak başka isimlerin peşine düşün.
Bütün bunlara ne gerek var diyorsanız şu soruya cevap vermeye çalışın: "Şehir olamayacak bir yere şehir dersem bu ne gibi sorunlara yol açabilir?". Bu aslında fazlaca aşina olduğunuz bir soru kalıbıdır. Öğretmen vasfı taşımayan birine öğretmen denmesine, doktor vasfı taşımayan birine doktor denmesine karşı çıkarsınız. Bunu bazen haklı gerekçelerle bazen de çeşitli safsataları kullanarak yaparsınız. Haklı gerekçelerinizin olduğu durumlar için söylüyorum, ne kadar önemli bir konu değil mi? Öğretmen vasfını taşımayan kişiye öğrenci, doktor vasfı olmayan kişiye hasta emanet edilmemeli.
Bu kelimelerin yerine başka kelimeleri koyup aynı soruyu sormayı deneyin. İnsan, okul, ekmek... Soruyu sorduktan sonra bakın bakalım sizin seçtiğiniz ismin tanımı ile o ismi taşıyan eşyanın taşıdığı özellikler ne kadar tutuyor birbirini? (Bu arada eşya, şeyler anlamında...) Bu küçük soruşturmanın ardından yaşayacağınız hayal kırıklığını üzülerek garanti ediyorum. Hayal kırıklığının ardından eşya ile ilişkinizin -atacağınız adımlara göre- daha kaliteli hale gelebileceğini de söyleyebilirim.
Bakın isim kelimesinden nerelere vardık. İnsanın kendisinin ve başkalarının yanılgılarından kurtulabilmesi için kelimelerle arasını iyi tutması gerektiğini düşünüyorum. Bu da kelimeleri tanıyarak olur. Kelimelerin yaygın, alışılmış kullanımının dışında başka anlamlara gelebileceğini fark edin. Bu şekilde neyin veya kimin ismini, sıfatını hak ettiğini daha doğru bir şekilde görebilirsiniz.
Kaynaklar:
Henry David Thoreau - Yürümek
TDK - Güncel Türkçe Sözlük
Nişanyan Sözlük
Nizamettin Hayyam VURAL
YORUMLAR