Renkler

Osmanlı Devleti'nde "Resmi ve gizli görüşmeler sırasında ayak hizmetini yapan dilsiz uşaklar" var. Bunlara "Bîzeban" deniyor. Bîzebanlar sarayda ve Bâb-ı Âli'de Osmanlı Devleti'nin yıkılışına kadar çalışmaya devam etmişler.

Bîzebanlar tam bir film konusu değil mi sizce de? Bir bîzeban gözünden bir filmde Osmanlı sarayı işlense fena mı olur? Bence böyle işler yapılırsa sinemamıza da hayatımıza da renk gelir.

Gurabahane-i Laklakan gibi leyleklerin ve göçmen kuşlarının tedavisinin yapıldığı mekanlar da pekala aynı renkliliği sağlayabilir bize. Hayattaki tek amacı Gurabahane-i Laklakan'da görev alıp hayvanlara yardım etmek olan bir çocuk karakter yazamaz mıyız mesela?

Tarihimizde bunlara benzer bir sürü renkli kişi, konu ve kurum var. Tarihteki örnekler tespit edilip çeşitli mecralarda insanlara sunulursa biz bugün muadillerini veya daha iyilerini inşa edebiliriz.

"Geçmişiyle övünüp bugün hiçbir iş yapmayan insanlar patatese benzer, en değerli varlıkları toprağın altındadır." diye bir söz var. Amacımız sadece geçmişi övmek değil. Geçmişin renginden ilham alıp orijinal renkler oluşturmak. Renk istiyoruz!
Nizamettin Hayyam VURAL