Üzerimizdeki Haklar

Yönetmen ve senarist Onur Ünlü, Alper Kırklar'ın kendisiyle yaptığı söyleşide (Bir Sürü Endişe) diyor ki: "Mesela İngilizcem fena değildir ama çok çok iyi değil. Biraz İngilizce çalışıp bir kitap çevirmek istiyorum. Çünkü bir sürü çeviri kitap okudum ve o çevirmenlerin üzerimde hakları var. Ben de bir kitap çevirip beslendiğim yere bir katkı yapmak istiyorum."

Yaptığı filmlerle memlekete farklı renkler katan bir insanın ağzından böyle cümleler duymak sevindirici. Adam neyi dert etmiş kendine görüyor musunuz? Hani Cem Yılmaz filmlerinde küfür kullandığı için çocuklar kötü etkileniyor deyip kendisini eleştirenlere mealen "Kardeşim çocuk benim filmimi izleyip etkileniyorsa küfür etmesin, film yapsın. Film olmamış diyorsun da çocuk olmuş mu?" diyordu ya burada da böyle bir durum var. Millet "sadece" çeviriler kötü deyip okumaya devam ederken Onur Ünlü ince görmeyi başarmış.

Bu yazı bir Onur Ünlü güzellemesi değildir. Sadece ülkemizde sayısının artmasını veya günyüzüne çıkmasını istediğimiz tipin olaylara yaklaşım şekline bir örnek veriyorum. Aynı insan "Filmimin bir milyon kişi tarafından seyredilmesini istemem, şüpheye düşerim. Filmim bir milyon satsaydı acaba nerede hata yaptım diye düşünürdüm." diyor. Bence her şeyin farkında.

Sinemada en çok seyredilen filmi 646.028 seyirci sayısıyla Cingöz Recai bu arada. Bu son filminin "bu kadar fazla" izlenmesinin sebebi de daha fazla film çekebilecek veya kendi tabiriyle "kirayı çıkarabilecek" hasılatı yakalamak için özellikle yaptığı bir şey galiba. Diğer filmlerine giden izleyici sayıları şöyle: 208.011, 138.356, 64.322, 45.253, 21.414, 3511.

Renkli, kaliteli şeyler az kişinin ilgisini çekiyor diye üzülecek miyiz? Tabi ki hayır. Aynı yönetmenin şu sözüyle bitiriyorum yazıyı "Şu sandalyenin burada olması seni rahatsız eder ve saatlerce konuşabilirsin üzerine. Ama onu alıp içeri götürmen lazım. Bunu yapmazsan görmemeye başlarsın. Bir süre sonra yok sayarsın, gerçeği yani hakikati örtmüş olursun. Arada korkunç bir kopukluk olmaya başlar. Temel olarak konformizm bu zaten." Kafir, sözlük anlamı itibariyle örten, gizleyen demektir.
Nizamettin Hayyam VURAL