Köysensus - Yerüstü Gazabistanı

Alper A. İlerigel

KÖYSENSUS - YERÜSTÜ GAZABİSTANI
Merhaba.

"Organize olmak" bir hikayede veya bir espri yumağında tıkılıp kalmaması gereken bir durumdur. Yaşadığı ortamı olması gerektiği gibi bırakan kişilerin vazgeçilmez özelliklerinden biridir de.

Yerüstü gazabistanı, bir hakanın seçilememesinde bir de damarlarda muhtaç olunan kudretin bir türlü bulunamamasında ortaya çıkan iş göremezlik halidir. Bu halin ortadan kaldırılmamasında hal birliği eyleyen ahali, farkında olmadan bir köysensus oluşturur. Genelde düzen oluşturana karşı geliştirilen bu hal birçok düzenbazlığı da içerisinde barındırır. Kısaca, perçemini salıvermeyen bir düzenbazlık evreninde ahali olumlu bir şansı bulamayacak kadar kördür.

Gelişmiş bir şehir hayatında işler az çok tıkırında gider. Tabii işlerin genellikle düzenli gitmesinde insan faktörü önemli yer tutuyor. Şehirde pekala bir sıhhi tesisat ustasının iş yapış şeklini beğenmeme ve başka bir ustayı tercih etme lüksünüz var. Fakat köyde bu tercih kısırdır. Döngülerden döngü beğendirir. Muhtaç olunan kudret usta tercih edebilmekte yatmıyor elbette. Fakat tercih edilebilir bir ustalık fikri de fena değil.

Sizi bir köye bıraksalar, yanınıza alacağınız üç şeyden biri usta tercih edebilme hakkı olmalıdır. Geriye kalan haklarınızı rahatlıkla helal edebilirsiniz. Almazlardan kaçan köye sığınmaz. Köy, üretemeyen bir kuruma dönüşmüşse uçsuz bucaksız dağlara kaçmak daha tercih edilebilir bir durumdur.

Girişimciliğinizi bir köyde, bir mekan inşaatında kullanırsanız nelerle karşılaşabilirsiniz bunların üzerinde duralım.

Öncelikle inşaatın yapılacağı yerin sınırları belirlenmemişse toprağa kazma vurmayın. Köyde "Kadastro geçti." derler. Kadastro geçen bir şey değildir. Kadastro kalıcıdır. Kadastro ekibi bir sınırı belirler. Sınırın belirgin olması için sınıra bazı belirteçler dikilir. Fakat arsanın ortakları eğer organize olmaya elverişli değillerse belirteçlerin yerleri sürekli hareket halindedir. Biri diğerinin arsasına göz dikmiştir. Öteki berikinin sınırından pay kapmak üzeredir. İmam, "Kim, araziden haksız olarak bir karışlık yer alırsa, kıyamet günü, onunla yedi kat yere batırılır." hadisini birçok kez anlatsa da sınır belirteçleri yerinde duramamaktadır.

Şu üç alanın ustalarının en iyilerini bulmaya çalışın: duvar, tesisat ve elektrik… Eğer istediğiniz özellikteki ustayı bulamamışsanız, elinizdeki ustayı yönlendiren siz olun. Duvarın gönyesinde gözünüze, izanınıza ters gelen bir şey varsa hemen düzeltmeye çalışın. Tabii önce dil, sonra el ile. Üçüncü seçenek bu evrende maya tutmaz. Yani kalple buğzetmek işi doğrultmaz. Bildiğini okuyup duran imam misaliyle bina inşa edilmez.

Arsa ve usta problemi ile karşılaşmadıysanız Allah’ın sevdiği kulusunuz demektir. Fakat komşu faktörü bu iki problemi de geride bırakacak ağırlığa sahiptir. Mirasa ortak edilesi nice komşular vardır ki onlar sizin birçok sorununuzda yanınızda olurlar. Elektriğiniz açılmadı ve kışı yaptırdığınız evde mi geçirmek istiyorsunuz! O zaman hemen komşunuzdan elektrik alabilirsiniz. Bu komşu tipi Hızır gibi yetişenlere özgü özellikler barındırır. İnşaatta kullanmak için çimento, kireç, demir gibi bilumum inşaat malzemelerini çok olmasa da iş görecek şekilde ondan alabilirsiniz.

Köyde, şehirde olduğundan daha fazla Her İşin Osman'ını bulabilirsiniz. Her taşın altından çıkabilirler. "Dikkat, Osman çıkabilü, iş bozabilü.". Hiçbir şekilde para harcamadan bir iş yaptırmak istiyorsanız bu kişilerle irtibatı koparmayınız. Köydeki Her İşin Osman'ları şehirdekilere nazaran alet çantası taşımazlar. Onların evlerinin altında bir oda dolusu araç gereç vardır. Çünkü onlar da şunu biliyorlar: "Ustayı köy yerinde her zaman bulamıyorsun. Ustayı bulabilsen de usta çok fazla ücret istiyor. Ona vereceğim parayla kaynak makinesi alırım daha mantıklı.". Bu muhtaçlık halinin sonucunda çeşitli araç gereçlerle düzülmüş nice bodrum katları, içerisinde birer Her İşin Osman'ını barındırır.
Alper A. İLERİGEL