Bir Metni Arka Planı ile Okumak

Nuri N. Dokuzoğlu

Bir metni okuduktan sonra onu tam olarak anlamak bazen sade bir okuma ile mümkün olmayabilir. Metin, yazıldığı şekliyle mana açısından tutun da arka planda barındırdığı gerçeklere varıncaya kadar birçok katmanı içerisinde barındırabilir. Bu, özellikle tarih, sosyoloji, din vb. alanlardaki okumalarda karşımıza çıkar. Sosyal bilgilerin ağır bastığı okuma çeşitlerinde okunan metnin faillerine ya da bilgilerin arka planına hakimiyet önem arz eder.

Toplumlar; genellikle gelenekler, savaşlar, doğa olayları vesaire durumlarla şekillenir. Haliyle bir toplumu ele alan bir metin okunuyorsa metnin okuyan açısından anlam kazanması, anlatılanların toplum nezdinde nasıl bir yer ettiği bilgisi ile bağlantılıdır ve böyle bir okuma daha doğru bir okuma olacaktır. Örneğin Anadolu ile ilgili I. Dünya Savaşı ya da Kurtuluş Savaşı sonrasında günümüzün de dahil olduğu bir metin okunuyor ve metinde geçen diyalogda "Ekmek yiyelim, ekmek hazır değil mi?" gibi cümleler geçiyorsa oradan kasıt sadece "ekmek" olmayabilir. Halen bazı yerlerde kullanılmaya devam edilen bu ifadeler “ekmek” derken "yemek yemeyi" kastediyor olabilir. Bu ifadenin arka planında ise, Anadolu'da çoğu zaman yaşanan kıtlıklar sebebiyle beslenme çeşidinin de buna göre şekillenmesi ve yemek yeme ifadesinin “ekmek” üzerinden anlatılıyor olması var.

Siyer alanında bir okuma yapılıyorsa orada sıkça şu ifadeler geçebilir. "Anam, babam sana feda olsun Ya Rasulullah!". Bu da bilindiği kadarıyla Arapların önemli gördükleri ve saygı duydukları kişilere o dönemde kullandığı bir ifade. Yani bir Arap, o dönemde bu ifadeyi kullanıyorsa "çok sevdiği kişi için anasını, babasını feda etmeye hazırdır" şeklindeki ilk anlamı direkt olarak anlaşılmayabilir.

2010 - 2020 yıllarına ya da biraz daha öncesine dair bir metin o dönemden elli yıl sonra okunuyorsa orada da "Oyun böyük yeğenim." gibi bir ifadeye rast gelinebilir. Metnin temel anlamına bakınca önce oynanan oyunların büyük olduğu, çok fazla düşman ile mücadele verildiği gibi bir yorum akla gelse de aslında ifade dönemin yıllarca bedelini ödeteceği, tabir-i caizse bir "ork" jargonundan öte değildir.

Metnin arka planını okuyabilmek, okuduğunu daha iyi anlama ve yorumlama becerisini kazandırmanın yanında kandırılmanın da önüne geçebilir. Örneğin "2022 yılında Kurban Bayramı tatili trafik kazası oranı bir önceki yıla göre yüzde elli azaldı." diye bir haber metni var. Veriler doğru. Burada problem yok. Ama bir önceki yıla göre araç yakıt fiyatlarının üç katından fazla arttığı bilgisine sahip olunursa ve insanların bir önceki yıl sahip oldukları maddi imkana o yıl sahip olamadıkları da bilinirse ancak o zaman bu haber metni daha iyi analiz edilebilir.

Bu anlatınlar, ispata muhtaç bir araştırmanın konusu olmadığı için asıl konunun, anlatılmak istenenin alfabesi mesabesinde olduğunu söyleyebiliriz. Bir metnin arka planını anlamaya dair öncelikle eleştirel okuma becerisine sahip olmak, mantık, felsefe, özellikle dil felsefesi okumak önemli. Bu beceri, insana her zaman diliminde lazım olacaktır. Çünkü bir metin, sadece bir metin değildir.
Nuri N. DOKUZOĞLU 03.08.2022 (Proje 99)