Maslow ve İhtiyaçlar Hiyerarşisinde Kendini Aşmışlık

Nuri N. Dokuzoğlu

"-Jeff Bezos, CNN'e verdiği bir röportajda 124 milyar dolarlık servetini hayır işleri için bağışlama kararı aldığını açıkladı."

"-Teknoloji şirketi Microsoft’un kurucu ortağı Bill Gates, eski eşiyle birlikte kurduğu Bill & Melinda Gates Vakfı’na 20 milyar dolar bağışladığını açıkladı."

"-Dünyanın en zengin ikinci kişisi olarak bilinen ABD'li yatırımcı Warren Buffett, 44 milyar doları aşan servetinin yüzde 85'ini hayır kurumlarına bağışlayacağını açıkladı."
Gazete haberleri

***

Maslow, bir insanın hayatı boyunca duyacağı gereksinimlerin evrelerini ve bu evrelerin oluşum sırasını "ihtiyaçlar hiyerarşisi" başlığı altında açıklamıştır. Kendini gerçekleştirme ve kendini aşma gibi hiyerarşide üst ve kâmil seviyeye geçmeden evvel en aşağıdan başlayarak bu evreleri hatırlayalım: "Fizyolojik ihtiyaçlar (yeme içme, boşaltım, uyku, cinsellik), güvenlik ihtiyaçları (beden, iş, kaynak, ahlak, aile güvenliği), sevgi/ait olma ihtiyaçları (arkadaşlık, aile, cinsel mahremiyet), saygınlık ihtiyaçları (özsaygı, özgüven, başarı, başkalarına saygılı olmak, saygı duyulmak), kendini gerçekleştirme ihtiyaçları (erdemli, yaratıcı, içten, problem çözücü olma, hakikati kabul etme).".

Zengin olmak, mesleki doyum, en iyi olma çabası ve buna benzer başlıklar üzerinden "kendini gerçekleştirmeyi" ele aldığımızda, kişinin yaşadığı kültür çerçevesinde bir doygunluğa ulaşma arzusu doğal olarak vardır. Fakat burada doygunluk kriterini belirleyen şeyin ne olduğu da zannımca önemlidir. "Kendini gerçekleştirme ve doygunluğun" gerçek olması ve evrensel ölçülerde ya da ona yakın seviyede olması gerekir. Kimsenin kendini gerçekleştirmediği bir yerde, bir insan kendisini gerçekleştirdiğini sanabilir. 

"Kendini gerçekleştirme" kısmına kadar olan ihtiyaçların açıklamasına girmeyerek, önce "kendini gerçekleştirme" sonra da "kendini aşmışlık" konularına değinmek istiyorum. Çünkü alt basamaklardaki ihtiyaçlar (gelişim süreci normal ilerlemişse) zaten sıradan insanın bir şekilde giderdiği, bunun için çok fazla çaba harcamasını gerektirmeyecek ihtiyaçlardır. "Kendini gerçekleştirme" ve "kendini aşmışlık" ise olağanüstü bir çaba gerektirecek durumlardır.

Maslow'un kişiyi "kendini gerçekleştirmeye" götüren basamakları, gördüğüm kadarıyla "kendini bilme, içsel gelişim ve kendini tatmin etmedir." Burada "erdemli olma, yaratıcı olma, içten olma, problem çözücü olma, hakikati kabul etme" gibi özellikleri, kendini bilmeden, içsel gelişimi önemsemeden ve de kendini tatmin etmeyi esas almadan gerçekleştirmek mümkün gözükmüyor. Gelişim Psikolojisi ile doğrudan bağlantılı olan bu durumun kültürlere göre yansıması değişkenlik gösterebilir. Toplumlarda fiziki anlamda gelişim süreci aşağı yukarı birbirine yakındır. Fakat çevre, genel kabuller, norm anlayışı, beslenme gibi unsurlarla değerlendirildiğinde toplumlar arasında zihinsel gelişimin süreçlerinde ciddi farklar ortaya çıkabilir. Süreç normal ilerlemişse hiyerarşinin gerçekleşmesi standart şekilde olacaktır. Süreç normal ilerlememişse ihtiyaçlar hiyerarşisinin en üst seviyesine ulaşmak ya çok geç olacak ya da o seviyeye ulaşmadan insan ömrünü tamamlamış olacaktır. 

"Kendini gerçekleştirmiş" insan dendiğinde zihinde; kendini bilen ve tatmin edebilen, mesleki, hayati, ekonomik, sosyal doygunluğa ulaşan, kararlarında net, doğru açıyı edinmiş, her anlamda kâr-zarar dengesini gözeten, içsel gelişimini devam ettiren, kibirli olmayan, ehem mühim ayırımına varan ve profesyonel adımlar atabilen insan şeklinde yer edecektir.         

"Kendini gerçekleştirme" Maslow’un hiyerarşisinde en üst seviyede yer alır. Fakat bir de "kendini aşmışlık" var ki bu mevcut Maslow hiyerarşisinde yer almayıp "onun ara ara gündeme getirdiği", daha çok hayatının son dönemlerinde bahsettiği bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. Bununla beraber Maslow ile aynı dönemde yaşayan Viktor Emil Frankl da "kendini aşmışlık" kavramından bahsediyor. 

Maslow, "kendini aşmışlık" için; "en yüksek kimlik kazanımı, bağımsızlık veya benliğin aynı oranda, benliğin ötesine ve yukarısına çıkması kendini aşmışlıktır" derken, Frankl; "kendini aşmışlık" kavramını bireyin kapalı sistemiymiş gibi görünse de "geniş kapsamda dünyaya açık olup başkalarıyla iletişim kurması" şeklinde açıklıyor. Anlaşılıyor ki "kendini gerçekleştirme" ve "kendini aşmışlık" arasındaki fark ben ve ötesi. "Kendini aşmışlık" için "kendini gerçekleştirme" şart görünüyor. "Kendini gerçekleştirme", "ben"in yetiştirilmesi; "kendini aşmışlık", "bize" dönüştürülmesi… Yani başkası için yaşamak, faydacı açıyı etrafa yayabilmek ve kendi dışında olanlara da yarar sağlamak. Bu yarar bir sebep üzerinden, örneğin sosyal adalet, çevrecilik, bilim, dini inanç gibi unsurlarla sağlanabilir. 

Hangi dini inanca sahip olursa olsun kendini aşan bir insan, temel geçim kaynağını sağladıktan sonra tüm mal varlığını fayda sağlayacak kurumlara bağışlayabiliyor. Yine böyle bir insan hangi konumda olursa olsun, zengin olsun fakir olsun, en sonunda öleceğini bilmesi sebebiyle hakiki işler yapabiliyor. Bir başkası ömrünü, birçok isteğinden vazgeçerek başka insanların tam manasıyla yetişmesi için vakfedebiliyor. Öbürü bilgisini, tecrübesini herhangi bir çıkar elde etmeksizin başkasına aktarıyor. Kendini aşmışlığı bir kurum özelinde gerçekleştiren biri örneğin, diş implant tedavisini, kendi oluşumunda mensuplarına ücretsiz yapabiliyor. Bizzat çabalayıp yapabilenlere, üst bir kültüre sahip olmayı sağlayan bir kurum, kendi imkanları ile insanları beş bin dolara ev sahibi yapıp çözülmesi çok elzem bir sorunu çözmeyi hedefleyebiliyor. Bütün bunlar "kendini aşmışlık" ile oluyor.  

"Kendini gerçekleştirme" ve "kendini aşmışlık" hususunda bir başka açının daha olduğunu düşünüyorum. Bu iki unsur aynı anda neden bir vücutta vuku bulmasın? Bir insan, ihtiyaçlar hiyerarşisinde "kendini gerçekleştirme" seviyesine ulaşmaya çalışırken aynı zamanda "kendini aşmışlık" seviyesine de ulaşabilir. Bir insan, birçoklarının belirli bir yaşa gelince belki fark ettiği "kendini aşmışlık" seviyesini erken yaşta idrak edip daha enerjik bir hal ile "kendini aşmışlığı" gerçekleştirebilir. O; sosyal adaleti, eğitimi, sağlığı, temiz gıdayı, barınmayı en ideal seviyede insanlara ulaştıracak şekilde çalışıp amacına ulaşabilir. Multidisipliner anlayışı bireysel ve toplumsal gelişim için bizzat sahada uygulayabilir. "Kendini aşmışlık" haline girince, benlik düşüncesi bir kenara itilince, maddi ya da manevi kazanç bir şekilde artıyor. Tüm maddi beklentileri bir kenara bırakan "kendini aşmış" bir birey, hiçbir maddi sorun yaşamayabiliyor. Yeni bir açıyı hafife almamak lazım. "İksir ile bakırı altun yapanlar" bunun ne demek olduğunu biliyor. Çok şeyi, olması gereken yere getirmek mümkün.  
Nuri N. DOKUZOĞLU

Kaynak: 
1-https://dergipark.org.tr/tr/pub/enad/issue/49738/638210
2-https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Maslow_teorisi