Ahmet Kubilay

Ahmet Kubilay


Hangi Dereden Hangi Tepeye?

31 Ekim 2021 - 13:45

(Random) gibi görünse de hangi dereden hangi tepeye olduğu da önemli!
1. Bir yazar tanıdığım bir gün durup dururken felsefeye son noktayı koymaya niyetlenip bir koli dolusu felsefe kitabı temin edip bir kapıcı dairesine kapanıp henüz ancak en çok bir hafta geçtiğinde vaz geçtiğini anlatmıştı. "Bir şeye son noktayı koymak!". Aslında herkese nasip olmayan bir şey bu. Çığır açmanın bir çeşidi mi acaba?

2. İnsanoğlunun ulaştığı bilimsel bilgi seviyesinde zaman ile mekan ortak bir başlıkta tek ve bitişik bir şey olarak ifade ediliyor: Uzay - zaman. Bu tek bir kavram.

3. Kızdığı şey her neyse bu kızdığı şeye sebep olan insanların alışkanlıklarıyla dünyaya ve sorunlara bakarak aslında yine onlardan biri oluyordu. Maalesef onlarla aynı frekanstaydı.

4. Biraz dereden tepeden takılayım dedim. Şair "beni böyle havalar mahvetti" derken ben de "beni bilinç akışı mahvetti" desem mi acaba! Neyse kendi kendime dertleşiyorum (yoksa dertleniyorum mu...)

5. e. e. cummings, hiç büyük harf kullanmadan yazmış bütün kariyeri boyunca. (Yani neredeyse. İlla bu kararı vermeden önce de yazdıkları vardır. Ama bu kadar keskin tespit dilin harcı değil. O yüzden:) E. e. Cummings yazarken asla kullanılması gereken yerlerde büyük harf kullanmamış diyeceğiz.

6. Günler günleri kovalarken aslında kovalanan bizmişiz. Saklansak da, ortalıkta açık hedef halinde dikilip veya dolansak da av bizmişiz. Aramızda bunu çok geç fark edenler var.

7. Ekmeklerin ekmek olmaktan çoktan çıktığını söylemiş miydim? Yumurtalar, peynirler, sütler, pekmezler, reçeller hakeza. Ve bal. Balı unutmayalım. Bal artık belki başka bir evrende bulunabilecek bir meta, bir gıdadır. Şu anlamayanın asla anlamayacağı mesele aslında çok daha derin ve köklü ve memleketşumül meselelerin özünü o kadar güzel anlatıyor ki. Lakin bu kadar - söz meclisten dışarı -eşşek*, haşa min huzur, bin yok-huzur fiy memleketi orrâkiye yani işte bu gayrikabil-i hitap kütle, sürü, işte her neyse... Fuzuli diyordu: "söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil!" O yüzden kesinlikle "siz"in olmadığınız bir sokak, mahalle, şehir, bölge, ülke, dünya, evren planlıyoruz.

8. Bu kadar namuslu hanımın olduğu bir memlekette, bu kadar çok sorunlu proje mahsulü derme çatma kulübenin olması ne kadar enteresan değil mi Turhan?

* Bizim eşşeklerin adı şeddeyle yazılır.

Ahmet Kubilay 2020-02-05 06:08:33

YORUMLAR

  • 0 Yorum