Başarılı olmak için temel olarak iki şey gerekir: Akıl yürütme ve duygudurum kontrolü. Bu iki unsur birbirini besler ve güçlendirir. Akıl yürütmede başarısız olan, duygularını kontrol etmede zorlanır; duygudurum kontrolü zayıf olan, akıl yürütmede çuvallar. Akıl yürütme becerimizi ve duygudurum kontrol yeteneğimizi şekillendiren şey ise sosyal kodlardır. Bu sosyal kodlar, bir şekilde -ki bence bu kodlar resmen DNA'ya işleniyor ve bu, eninde sonunda da bilimsel olarak kanıtlanacak- nesilden nesile aktarılır ve çevresel şartlara göre aktif hale gelir veya etkisiz hale gelir.
Aşkenaz Yahudileri* bilim, sanat, siyaset ve satranç alanındaki başarılarıyla tanınırlar. Dünya satranç şampiyonlarının yarısı, en iyi 100 satranç ustasının %8’i, ABD’deki Nobel Ödülü kazananların %27’si Aşkenaz Yahudisidir (ABD’nin nüfusunun sadece %2’sini oluşturdukları halde). Ufak bir araştırmayla Aşkenaz Yahudisi olan birçok dahi, efsaneleşmiş isim olduğunu görebilirsiniz. Sadece bir örnek vereyim: Kuantum mekaniğinin babalarından olan Richard Feynman bir Aşkenaz Yahudisidir. Bunlar yarışa doğuştan önde başlayanlar... Bir de hayata mağlubiyetle başlayanlar var.
Özellikle hararetli taraftarlarıyla meşhur Türkiye futbol liginde oynayan zenci forvetlerin çoğunda gözlemlediğim bir durum var: Kaleciyle karşı karşıya geldikleri rahat gol pozisyonlarında fahiş hata yaparak topu auta atma eğilimindeler. Taraftarların heyecanla bağrışmaları, gol atma sorumluluğu ve ertesi gün medyaya yansıyacak haberlerde geçecek başlıkların verdiği baskı bir araya gelerek forveti stres altında bırakıyor. Duygularını kontrol edemeyen forvet zihin-beden kontrolünü de yitiriyor ve sonuç: Hüsran... Peki ülkemizde zencilere karşı ırkçı bir yaklaşım olmadığı halde neden özellikle zenci forvetler bu sendromdan muzdarip? Çünkü ırkçılığa maruz kalıp işkence ve psikolojik baskıya maruz kalmış atalarından miras kalan bazı sosyal kodlar var. Bu kodlar, kişi kendini baskı altında hissettiğinde canlanıyor ve duygudurumunu bozuyor. Başarıyla genetik arasında bir bağ olmalı.
Peki ya doğuştan mağlup olanlardansak? Muhtemelen de öyleyiz, kaçımızın dedesi milyoner veya bir dahi veya dünya standartlarında bir lider? E ne yapalım o zaman, intihar mı edelim? Haşa! Peygamber Efendimiz ve ashap bu yıkıcı sosyal kodların üstesinden inançla gelinebildiğini gösterdiler. Yol belli, yöntem belli; görebilene... Görmek de yetmez, görenlerin “bir vücudun azaları gibi” olmaları lazım.
* Aşkenaz Yahudileri: 9. yüzyılın sonlarında, Doğu Almanya ile Fransa’nın kuzeyinde uzanan Ren Nehri boyunca yerleşen Yahudi kavminin soyundan gelenler.
Mazhar F. GÜR 26.04.2018 (Proje 99)
YORUMLAR