Kendini bilmek nedir? İnsanın kendini tanıması sadece yeteneklerini, zaaflarını, karakter yapısını bilmesi değildir. Aynı zamanda bazı huylarının nedenlerinin daha derinlerde olduğunu ve bunları değiştirmek için çok sayıda basamağı olan bazı işlemleri tamamlamayı gerektireceğini kabul etmektir. Bu derinlerdeki özelliklerimizi kabul etmekte zorlanırız. Nefsimiz bunu kabul etmez ama bu, hakikatin ta kendisidir. Birçok durumun nedeni aklımıza gelmeyecek bir psikolojik sebebe dayanır. Her şeyin muhakkak bir nedeni vardır.
Eğer sabahları erken uyanamamaktan şikayetleniyorsanız ilk önce gerçekten uyanmak istiyor musunuz onu sorgulayın. Uyanmak için yeterli motivasyonunuz yoksa, siz istediğiniz kadar kendinizi motive hissedin, eğer tam olarak meselenizi içselleştirmediyseniz sabah istediğiniz saatte uyanamazsınız. Çünkü beyin, kendinize söylediğinizi değil daha derinlerdeki gerçek isteklerinizi ve yönelimlerinizi algılar. Eğer meseleniz bu kadar derinlere ulaşmadıysa beyin haz aldığınız uykudan sizi uyandıracak gerçek bir neden bulamaz ve yine niyetlendiğiniz gibi sabah altıda kalkıp ders çalışamazsınız. Oysa aynı saatte çok sevdiğiniz bir insan otogara gelecek olsa vaktinde zınk diye uyanır, yataktan sıçrarsınız.
Unutkanlıktan şikayet ediyorsanız o bilgileri aslında ne kadar umursuyorsunuz, onu sorgulayın. Gerçekten değer verdiğimiz şeyler, yapmaktan haz aldığımız işler hakkındaki tüm ayrıntıları net bir şekilde hatırlarken bizi zorlayan sorumluluklarımızla ilgili önemli birçok şeyi unutabiliyoruz. Beynimiz bizi bizden daha iyi biliyor ve aslında tam olarak önemsemediğimiz ayrıntıları saklamak için gereksiz yere enerji harcamaktan kaçınıyor.
Çabuk sıkılmaktan, okuduğunuz kitabın sonunu getiremeden yarıda bırakmaktan şikayet ediyorsanız gerçekten yaptığınız işin önemini kavrıyor, okuduğunuz kitabın yararlarını ve niçin okuduğunuzu tam olarak bilip tam olarak önemsiyor musunuz bir sorgulayın.
Matematik fobisi de böyle: Aslında matematiği önemsemediğimiz, onun güzelliklerine odaklanmadığımız için psikolojik bir blokaj oluşuyor. Sayılar, işlemler, formüller anlaşılması zor bir şey olarak bir kere beyne kodlandıysa da onu aşmak zorlaşıyor. Aslında çok basit bir mantığı olan konular bile karmaşık geliyor. Böyle olunca da o konu üzerinde derinleşmeyi gözümüze kestiremiyoruz ve bilgiler kısa sürede buhar olup gidiyor.
Bize zor gelen şeyler aslında beynimizin sahip olduğu kapasiteye göre hiçbir şey değil. Beynimizde 100 milyar nöron, nöronlar arasında iletişimi sağlayan, bin bir türlü farklı göreve sahip kavşaklar olan 10 katrilyon sinaps var. Her zaman daha fazlasını yapabiliriz.
Mazhar F. GÜR 11.06.2019 (Proje 99)
YORUMLAR