Mazhar F. Gür

Mazhar F. Gür


Küp Şeker

17 Kasım 2021 - 07:19

Beynimizde yardımcı hücreler hariç yaklaşık 100 milyar sinir hücresi (nöron) var ve bu hücrelerin arasında yaklaşık 10 katrilyon sinir bağlantısı (sinaps) var. Bu sinapsların farklı kombinasyonlarını düşündüğümüzde, devasa ölçüde çok sayıda sinir yolu olduğunu görüyoruz. Bu sinir yollarının her biri en az bir zihinsel görevi yerine getiriyor. Beynimizin bu kadar yüksek donanımlı olmasına rağmen nasıl oluyor da tekrar tekrar çalıştığımız bölüm derslerinde, yabancı dil konularında başarısız olabiliyoruz? Ya da aile ve sosyal hayatımızda nasıl oluyor da aynı hataları sık sık tekrarlıyoruz?

Beynin en önemli yakıtı kelimelerdir. Akıl yürütme ve problem çözme yeteneğinin, duygudurum kontrolünün en önemli belirleyicisi dil yeteneğidir diyebiliriz. Dil ise kültürden bağımsız düşünülemez. Yani zayıf kültürlü bir toplumun hayata bakış tarzı, o toplumun kültürel atmosferine karşı oluşturduğu kalkanın zayıflığı ölçüsünde bireyin dil algısına kalın ve dar bir çerçeve çakıyor. Zayıf kültür kodları, "yakıt deposunda küp şeker" etkisi gösteriyor. Bu yüzden zayıf kalkanlı zihinler, normalde 1 ATP'ye (bir enerji birimi), 1 dakikada yapabileceği işi 100 ATP'ye, 1 saatte yarım yamalak yapıyor. Bu yüzdendir ki basit konular, basit problemler, gittikçe umutsuzluğu artıran bir kâbusa dönüşebiliyor; zihin kalkanı sağlam olanlar müstesna.

Peki bu zihin kalkanını nasıl edineceğiz? Birey toplumun mutlak bir parçası değil midir? Değildir! Alternatif bir dille (yine Türkçe) konuşabilen, idealist olan, yeni bir davranış modeline sahip, sıkı bir ekip olmaya talip bir sınıf oluşturularak yeni bir kültür evreni oluşturulabilir.

Bu işin pratiğine gelecek olursak, mesela bir toplumda sabahın erken saatlerinde çalışma, iletişim kurma kültürü yoksa ve "Sabah sabah ne var?, Sabah sabah iş çıktı başımıza." gibi ifadeler sık sık kullanılıyorsa; bu ifadeleri kullanmak yerine, erken kalkıp kitap okuyabilir, uykusuzluğumuzu birlikte yaşadığımız insanlara karşı güler yüzlü olarak ve espritüel davranarak aşabilir, sabahın erken saatinde telefon etmekten çekinmediğimiz, onlardan gelen telefonu yadırgamadığımız dostlar edinerek bir iletişim kurma kültürü oluşturabiliriz. Örnekte olduğu gibi, bu tür klişe ifadelerden kaçındığımızda ve bu ifadelerin kendimizde ve çevremizdekilerde doğurduğu zehirli davranış kalıplarıyla bir dayanışma ağı içinde mücadele ettiğimizde yeni bir kültür evreni doğacaktır.

Mazhar F. GÜR 31.12.2019 (Proje 99)

YORUMLAR

  • 0 Yorum