Mazhar F. Gür

Mazhar F. Gür


Oxford İngilizce Sözlüğü'nün Doğuşu

17 Kasım 2021 - 07:31

Oxford İngilizce Sözlüğü’nün ilk baskısı için, Oxford Üniversitesi Yayıncılık Kurulu 1857’den itibaren çalışmalara başlıyor. Amaçları sadece kelimenin anlamını yazıp geçmek değildi. Hedefleri çok büyüktü: Hiçbir kelimeyi gözden kaçırmadan, kelimelerin hem etimolojik araştırmasını yapmak hem de hiçbir yüzyılı atlamadan o kelimenin geçtiği metinlere bakarak ona yüklenen anlamda meydana gelen değişiklikleri de incelemek... Ayrıca sadece toplumun üst tabakalarının kullandığı dili değil tüm kırsal bölgelerde kullanılan dili kapsayan bir sözlük… Hedefin bu zorluğundan dolayı 1879’da Sir James Murray’in işi devralmasına kadar somut bir ilerleme kaydedilemiyor.

Sir James Murray, görevi üstlendiği 1879 yılından ölümüne kadar (1915) çalışmaların başında oluyor. Bu süre boyunca sözlüğün yarısına yakın bir kısmı tamamlanıyor. 1928’de, yani ilk çalışmaların başlamasından 71 sene, James Murray’in dahiliyetinden 49 sene sonra ilk baskı 10 cilt halinde ve toplam 21 bin 728 sayfa şeklinde yayınlanıyor.

James Murray, ileri seviyede İtalyanca, Fransızca, Katalanca, İspanyolca ve Latince; bunlardan bir derece düşük seviyede Portekizce ve Franko-Provensal dil grubunun çeşitli lehçelerini biliyordu. Eski İngilizceye ve Gotçaya hakimdi. Flemenkçe, Almanca, Danca, Kelt dilleri, Slav dilleri, Rusça, İbranice, Süryanice dillerine de belli ölçüde hakimdi. Aramca, Arapça, Kıptîce, Fenikece dillerini de bildiği diğer dillerden daha az derecede biliyordu. James Murray, ailesi eğitim masraflarını karşılayamadığı için 14 yaşında okulu bırakmış bir adam ve tüm bu dilleri kendi çabalarıyla öğreniyor.

Toplumsal sınıfların net olarak ayrıldığı ve ırkçılığın da olduğu Birleşik Krallık'ta, bu İskoç asıllı diplomasız adamı donanımı sayesinde kabullendiklerini ve fırsat verdiklerini görüyoruz. Yani nihayetinde en önemsedikleri şeyin bilimsel bilgi ve yetenek olduğunu görüyoruz.

Sözlüğün yazılması sürecinde bir dikkate değer nokta da James Murray’in çağrısıyla tüm halkın sözlüğün oluşturulmasına katkıda bulunması. Bu da halkın okur-yazarlığının iyi seviyede olduğunun ve entelektüel faaliyetlerin öneminin farkında olduklarının göstergesi. Ayrıca toplumsal tabakalaşmanın sert olduğu bu ülkede Murray‘in isteğiyle “amatörlerin” bu işe dahil edilmesinin Oxford Üniversitesi Yayıncılık Kurulu tarafından kabul edilmesi de yine mevcut elitist anlayışın karşısında kültürel gelişmeye verilen önemin daha ağır bastığının göstergesi.

Sözlüğün yazılmasına gönüllü olarak en büyük katkıda bulunanların başında akıl hastanesinde yatan Dr. William Chester Minor geliyor. Hastalığı bilindiği halde ona bu imkanın verilmesi ve emeklerinin ciddiye alınması, psikolojik durumla entelektüel eylemin farklı şeyler olduğunun bilincinde olduklarını gösteriyor. Belki böyle bir analitik kafa yapısı olmayan bir devlette psikiyatrik hastalığı olan birisinden böyle bir talep gelseydi ciddiye alınmayabilirdi.

Anglosakson dünyasının bu kadar hızlı güçlenmesinin önemli etkenlerinden biri, hem elit kesimin hem de halkın, kültürel gelişime ve dile verdiği önemin büyük olması. Günümüzde de Anglosakson kültürlerde okur-yazarlık seviyesinin toplumun tüm sosyal tabakalarında yüksek olması yine bunun bir göstergesi.

Bir toplumun kaderini şekillendiren en önemli meselelerden biri, o toplumun dilinin zenginliğidir. Dilin zenginleşmesi için entelektüel faaliyetleri yürütecek elit grupların olmasının yanında halkın da dile önem vermesi, belli bir okur-yazarlık seviyesine sahip olması ve dili düzgün bir şekilde kullanmaya özen göstermesi gerekir.

Mazhar F. GÜR 19.04.2020 (Proje 99)

YORUMLAR

  • 0 Yorum