Safsata Eliminasyonu Merkezi (SEM)

Safsata Eliminasyonu Merkezi’ne hoşgeldiniz arkadaşlar. Öncelikle yeni işiniz hayırlı olsun, herkese başarılar dilerim. Ben size genel olarak sürecin nasıl ilerlediğini, nelerden sorumlu olduğunuzu, nelere dikkat etmeniz gerektiğini anlatacağım. Kayıt Analizi Odası’nı, Canlı Takip Odası’nı, Yazılım Geliştirme Departmanı’nı gezdiniz, gördünüz. Bu bölümlere dağılacaksınız. Tabii her bölümün yapacağı iş farklı, gerektirdiği sorumluluklar farklı. Ama diğer bölümlerde süreç nasıl işliyor, neler yapılıyor veya yapılması gerekiyor bilirseniz kendi işinizi de daha rahat yaparsınız, aranızdaki iletişim daha iyi olur ve dolayısıyla daha iyi bir ekip olursunuz diye bu ortak katılımlı sunumu sizlere yapıyoruz. Çok uzun tutmamaya gayret edeceğim. Burada temel mevzuları konuşacağız. Kalan tali meseleleri bölümlerinize ayrıldıktan sonra bölüm danışmanınız size anlatacak. Danışmanlarınızdan her zaman destek alabilirsiniz.

Kayıt Analizi Odası’ndan başlayalım. Bildiğiniz gibi bu bölümde önceki günün mesai başlangıç saatinden o günün mesai başlangıç saatine kadar kaydedilmiş konuşmalar analiz ediliyor. Bizim merkezimiz, gördüğünüz haritadaki işaretli olan ilçeleri tarıyor. Şehrimizde toplam beş tane SEM var. Burada bile beş tane varsa büyük şehirlerde kaç tane vardır diye düşünebilirsiniz, aslında SEM sayısı şehrin nüfusuna göre ayarlanmıyor. Tamamen o şehrin “safsata skoru”na göre ayarlanıyor ki düşünüldüğünde de gayet akla yatkın bir şey bu, çünkü ne kadar çok safsata, o kadar veri ve o kadar da iş yükü demek. Nüfus ne kadar çoksa bir şekilde veri de daha çok olur diye düşünmeyin, bu trafik kazası ya da diyabet hastalığı gibi bir şey değil çünkü. Hatta yoğunluk olarak nüfusu az olan yerlerde safsata daha çok oluyor ama birçok küçük şehir veri boyutu açısından da büyük şehirlere fark atıyor.

Bu işin kişisel haklara aykırı bir tarafı olabileceği yönünde herhalde artık kimsenin kafasında bir şüphe kalmamış olduğunu düşünüyorum ama yine de belirtmiş olalım. Bildiğiniz gibi beş yaşındayken çiğneme kasının şakağa yakın taraftaki bitim yerinin altına SFA yani Semantik Filtreleme Aygıtı dediğimiz mikroçip sabitleniyor. Cihaz 18 yaşına geldikten sonra aktif hale geliyor ve beynin konuşma ve işitme merkezlerinden yayılan sinyalleri analiz etmeye başlıyor. - Bu arada yakın gelecekte cihazın okul çağına gelince aktifleştirilip çocuğun eğitimine katkı sağlayacak şekilde kullanılacağı söyleniyor - Biliyorsunuz safsata içeren ifadelerin karakteristik bir dalga paterni olduğu bulundu ve buna “safsata izi” deniyor. SFA safsata izi içeren sinyalleri filtreleyerek veriye dönüştürüyor ve baz istasyonları aracılığıyla anında en yakın SEM’e veriyi ulaştırıyor. Dolayısıyla da sadece suç içeren konuşmaları dinlemiş oluyoruz. Safsata izi sayesinde daha en baştan etik dışı bir dinlemenin yapılması da imkansız hale gelmiş oluyor. Cinsel faaliyet de sinyalde iz bıraktığı için cinsel faaliyet esnasında yapılan safsatalar bu kez SEM’lerdeki bilgisayar sistemlerine ulaşır ulaşmaz tespit ediliyor ve anında, otomatik olarak yüksek güvenlikli bir şekilde şifreleniyor. Bu şifrelenmiş veriler, ancak ilgili şahıs ülke güvenliğini tehdit eden bir durumdan dolayı şüpheliler listesindeyse İstihbarat Teşkilatı’nca alınıp dekripte ediliyor. Böyle bir durum yoksa bu veriler ne SEM’de ne de başka bir kurumda değerlendirilmeye alınmıyor, konuşma dinlenemiyor. Bir hacker’ın bu veriye ulaşıp dekripte etme riski, onun şahsın kapalı telefonu, bilgisayarı üzerinden konuşmalarını dinleme riskinden büyük olmadığı için etik problem de ortadan kalkmış oluyor.

Kayıt Analizi Odası’nda ses kayıtları dinleniyor ve ağırlık derecelerine göre sınıflandırılıyor. Safsatalar ağırlık derecelerine göre 1.,2.,3. ve 4. derece safsata olarak dört gruba ayrılıyor. 4. derece safsatalar en ağır safsata, 1. derece safsatalar en hafif safsata sınıfında. Bu derecelendirmeye göre ve kişinin safsata profiline göre şahsın alacağı ceza belirleniyor. Safsata profilinde geçmiş safsatalarıyla hanesine eklenen puanlarla oluşan safsata skoru, yaptığı safsataların çeşitleri ve tek tek yaptığı tüm safsataların kaydına ulaşabilirsiniz. 1. derece safsata 1 puan, 2. derece safsata 5 puan, 3. derece safsata 15 puan ve 4. derece safsata 50 puan değerinde. Ama şahıs aynı safsata çeşidini tekrarladığında puanlar yükseliyor. Mesela ikinci kez “1. derece genelleştirme safsatası” yaparsa 1 değil 2 puan alıyor, üçüncü tekrarda 3 puan alıyor. Bu şekilde “safsatada ısrar” dediğimiz durumlarda belli bir algoritmayla ceza ağırlaştırılıyor. Tespit edilen her safsata için şahsa ihtar veriliyor.

Safsata skoru için belli eşikler var. İlk eşik olan 500 puana ulaşanlara akıl sağlığı muayenesi yapılıyor. Eğer akıl sağlığı yerinde değilse en yakın devlet hastanesinin psikiyatri servisine yatırılıyor. Terapi Salonu’nu da gördünüz. Akıl sağlığı yerindeyse buradaki terapi uzmanlarımız tarafından şahsa bir ay içinde 10 seanslık terapi veriliyor ve sonraki eşiğe ulaşırsa başına gelecekler hakkında ikaz ediliyor. İkinci eşik olan 800 puana ulaşanlara 6 ay hapis cezası veriliyor. Sonraki eşikler için ceza 1 yıl, 3 yıl, 5 yıl, 10 yıl… diye katlanarak gidiyor ve 6 aylık ceza dahil bu hapis cezalarının hiçbiri adli para cezasına çevrilemiyor. Hapisten çıktıktan sonra eski puanlarından devam ediyorlar, yani cezasını çektiği için puanında herhangi bir indirime gidilmiyor. Ayrıca bunlar için puan tarifesi değişiyor ve bundan sonra yapacakları safsatalarda, önceki tarifeye göre aldıkları puanlara kıyasla, ulaştıkları eşikle doğru orantılı olarak daha yüksek puanlar işleniyor. Bunlara hapisten çıktıktan sonra 6 ay boyunca haftada 2 seans terapi uygulanıyor.

Canlı Takip Odası’nda 800 puan ve üzerine ulaşmış yani hapis cezası almış olanlar anbean takip ediliyor. Aldıkları hapis cezalarının onları nasıl etkilediği; eskisine göre safsata yapma sıklığı, yaptıkları safsata çeşitlerindeki değişiklikler ve yaptıkları safsatanın ağırlık derecelerindeki farklılıklar inceleniyor. Bu şekilde hangi safsata çeşitlerinin daha direngen olduğu tespit ediliyor ve sonraki eşiğe doğru yolu yarılamış olanlar, özellikle kişide tespit edilen direngen safsatalara odaklanılarak hazırlanmış terapi programına alınıyorlar. Ayda 10 seanstan oluşan bu terapi programı 6 ay boyunca devam ediyor. Ayrıca bunlarda tespit edilen direngen safsatalar ile ilgili genel istatistikler her ayın sonunda Eğitim Bakanlığı’na iletiliyor. Onlar da eğitim sistemini, derslerin müfredatını bu verilere göre gözden geçirip düzenlemeler yapıyorlar.

Son olarak Yazılım Geliştirme Departmanı’ından da biraz bahsedeyim. Bu departmanda yazılımcılarımız, özellikle SFA’larda ve SEM bilgisayar sistemlerinde kullanılan yapay zeka programlarını daha da geliştirmek için çalışıyorlar. Bunun yanında siber güvenlik, yazılımsal problemler gibi konular üzerinde de çalışmalar yapılıyor. Bu departmanın en büyük hedeflerinden biri yapay zekanın safsatayı algılama ve sınıflandırma becerisini mükemmelleştirmek. Yazılımcılarımız sayesinde yakın gelecekte safsatanın ağırlık derecesi de bilgisayarlar tarafından belirlenebilecek. Bu başarılabilirse iş yükümüz ciddi oranda azalacak.

Evet arkadaşlar, genel olarak söylemek istediklerim bunlardı. Dilerim uyumlu, mutlu, başarılı bir ekip olursunuz. Tekrar hayırlı olsun diyorum, herkese iyi çalışmalar…

Mazhar F. GÜR 21.10.2019 (Proje 99)