Uzaydan Konuşma Notları - Elif

A. Kubilay

“Çocuklar alim doğar” diye bir rivayet var. “Ölmeden önce ölünüz” diye de bir rivayet var. Sanki çocukken cennetin kodlarıyla yaşarken ağır ağır bu kara dünya bizi karartıyor da bizden istenen tekrar o kodlara dönmek. E mümin çocuk değil midir? Bir oyun. Bir savaş. Kendini aşan bir şeyle uğraşır. Hayatını bir oyuna adar. "Oyun". Çocukken başka bir işletim sistemindeyiz.

Kehf Suresi deccaliyete karşı, küresel komploya karşı savaşmanın yollarını gösterir. Kehf'te "Sana dünyadan soruyorlar. Bunu onlara temsille anlat." denir. Onun için temsil önemlidir.
“Boksörüm, boksörüm” deyince boksör olacağını sanan veya ortalıkta “Boksörüm, boksörüm” diye dolanan bir şampiyon boksör tahayyül edebiliyor musun?

Evet, bizler normal insanlarız. Normal insanlar normal değil. Normları anormal insanlar... Bir kavmin unuttuğu örgütlenme, beraber oynama, savaşma ilkeleri bunlar. "Rehber" pozisyondaki adam çok önemli eğer halde bir intizamsızlık varsa.

Bizim insanımızda hal düşüklüğü direkt IQ'ya, EQ'ya ve bilumum sonu “Q” ile başlayan zeka çeşitlerine etki ediyor. Sorunun soruluşundan, cevabın anlaşılma tarzından anlaşılıyor bazen.

Tercüme bir kültürün diğerine aktarılması mı, bir kültürdekinin diğer kültürdeki izdüşümünün belirtilmesi mi?

Daha genel ve geniş bir pratiğin bugüne kadar ulaştığı sonuç. Yani Aşil ile kavga ederken onun topuğunu fark etmek gibi bir keşiften kaynaklanan bir politikanın genel özeti.
Bir geminin zemin katında mahsur kalmışların birazcık ateşten korkmamaları gibi. Duygusallığa kapılıp... Çünkü bir yerlerden bir çıkış bulunmazsa sonuç felaket. Varsın ateş biraz yaksın.

Mesele ateş yakmak değil bir mesaj, bir taktik. Bkz. Hz. Joker.

Sosyal medyalar üzerinden renkli bir dünya görüp, özenip, günlük ortalama insani kaliteyi bile yakalayamayan yeni nesil sanırım ortalığı dağıtacak. Yani yüz sene, elli sene öncesinin şartları olsa bu uşaklar komünist olur derdim. Oran, ihtimal, imkan hiç bu kadar yüksek olmamıştı.

Küçücük kasabalarda bile çocuklar tüm dünyayı en azından seyredebiliyorlar ve üçte biri hınçla doluyor. Bunlara tedbir sökmez; işte bunun öngörüsünü yapmalıyız. Yüzde on ila yirminin kültürü olması gerekirken nüfusun neredeyse yüzde doksan dokuzunu ifsat eden ayaktakımı kültürü: altkültür.

Vesvese ve şüphe arasındaki mana farkı ve mertebesini bilir misin? İşi şöyle mi yapsak, böyle mi diye geliştirmeye yönelik sorulara vesvese deniyor. Ama şüphe genelde geri dönülemez bir şey. Yani şüphe başladı mı genelde “geçmiş olsun” demek lazım. Evet bu halkın, en azından halktan gençlerin dilini geliştirecek çalışmalar da yapmalıyız, antrparantez belirteyim.

Aramızda beyaz yalan dahi söyleyen barınamaz. Tembeller barınamaz. Ufku dar, duygusal zekası düşük olanlar barınamaz. Pek çoklarının zihinsel altyapısında tuhaf bir yavşaklık var. Pek çok sorunu makul bir iletişimle çözmek gerçekten zor.

İşine gelmezse doğruyu da kabul etmez bir tiple ne konuşulabilir ki.

Huzur insanın kafasında ve kalbinde, latifelerindeki bir şey. İliklerime kadar her şeyin geçiciliğini hissediyorum. Dokununca püf diye patlayacak sabun köpükçükleri... Kocaman bir yalanın içinde yaşatılıyoruz.

Ben bir yolunu arıyorum bu yalanı delmenin, patlatmanın. Hayatımı buna adadım. O yüzden tipik herhangi bir mesleği hayatımın merkezine almadım. Bildiğin işe veriyorum ömrümü.
Bir şeyler öğreniyorum, "Evet, başarırız, yıkarız bu yalanı.” diyorum. Başka bir şey öğreniyorum, "Bu coğrafyadan bir halt olmaz." diyorum. Bu ikisi arasında git gel yapıyorum. Bu kavgadır. Aslında yalanı yıkmak gibi bir vazifemiz de yok ha. Sadece doğru yola hayatını vermek gerekiyor. Ama insan işte, somut bir zafer de bekliyor ister istemez.

Ahmet Kubilay 2018-01-26 18:20:06