Theseus'un Gemisi Paradoksu

Ahmet A. Kefenoğlu

Tekâmül… Beşerlikten insanlığa geçiş aşamasında ademde olması beklenen temel vasıf, kendisine verilen imkanlarla hayatı kâmil hale getirme gayreti içerisinde olup yükselmesi. Beşerin çevresini, kendisini, gözle görülmeyeni anlamlandırması için verili imkanları kullanması, bilgiyle bitişik bir hayat tarzını kabul etmesine bağlı, yani ilimle bitişik bir hayat tarzı. Daha yavruyken ağzına kaşığı nasıl götürmesi gerektiğini öğrenen beşerin, hayatını kâmil hale getirmesi için birçok ilim türüyle iştigal etmesi şart. Bu ilimlerin en önemlilerinden biri eşyayı algılamasını onun sayesinde gerçekleştireceği mantık ve matematik ilimleri. Bu ilimlerin kökü ise felsefeye, eşyayı en doğru biçimde algılama yöntemlerini araştıran ilme çıkıyor. Felsefenin tarihin başından beri insanlığa sunduğu zihin geliştirme araçlarından biri de paradokslardır. Paradokslar “Zihni nasıl çalıştırmalıyız?” sorusunun cevabını bulmamıza yardımcı olur.

İnceleyeceğimiz paradoks Theseus’un gemisi paradoksu. Theseus, Atina’yı demokrasiye hazırlayan mitolojik karakterlerden biri. Yunan mitolojisinde birçok zafere imza atmış bu isim Girit zaferinden sonra gemisiyle Atina’ya döner. Gemi bir anıt olarak saklanmak istenir. Fakat geminin parçaları zamanla çürür ve çürüyen her bir parça yenisiyle değiştirilir. Theseus’un gemisi paradoksu işte bu süreçte ortaya çıkar. Yıllar içinde bütün parçaları değiştirilen bu gemi aslında Theseus’un gemisi midir? Yoksa bambaşka bir gemi mi olmuştur?

Binlerce yıl önce ortaya çıkan, birçok felsefeci ve bilim adamının zihnini meşgul eden bu probleme birçok cevap da geliştirilmiştir. Aristo, varlığı sınıflandırdığı kendi sistemi içerisinde de yer alan 4 açı ile gemiyi ele almış ve geminin değişmediğini öne sürmüştür. Ona göre varlık 4 neden ile kaimdir; şekilsel neden, maddesel neden, maksat ve etkin neden. Geminin parçaları değişse bile bu 4 neden üzerinden bakıldığında aslında değişmemiştir, o gemi yine Theseus’un gemisidir. Heraklitos ise varlığın sürekli değiştiği tezinden hareketle Theseus’un gemisinin Atina’ya vardığı gün değiştiğini ve bu problemin bir paradoks olmadığını söylemiştir. Modern zamanlarda da bu paradoksu ele alan bilim adamları ve edebiyatçılar olmuştur. Asimov, Vakıf romanındaki bir robotun bütün parçalarını değiştirmiş ve ona başka bir robot olup olmadığını sorgulatmıştır. Noam Chomsky, Roland Barthes gibi isimler de yine Theseus’un gemisi ile meşgul olan isimlerdendir.

İnsan vücudunda her an değişimler olmaktadır. Veriler orta yaşlardaki insanın bir gün içinde bile milyarlarca hücresinin değiştiğini ortaya koyuyor. Hiç değişmediği tespit edilen göz hücreleri gibi hücreler dışında yıllar içinde vücudumuzdaki birçok yapıtaşı değişiyor. Değişen onca hücre karşısında bir insan aynı insan olarak kalabilir mi?

Theseus’un gemisi paradoksunu hayatımızdaki hemen her unsura atfederek düşünebiliriz. Bir futbol kulübü takımındaki bütün oyuncular değiştiğinde o futbol kulübü aynı futbol kulübü müdür? Eğer aynı kalıyorsa bunun ölçüsü ve göstergeleri neler olabilir? Paradoksu milletlere, kavimlere atfederek de düşünebiliriz. Bir dönem, bugün dünyanın güçlü ülkelerinden olan ülkelere ağır vergi ödeten bir devleti kurmayı başaran Türk kavmi ile, bugün kuralları aşmayı norm sayan Türk kavmi aynı kavim midir?

Paradoks bir problemdir. Bir problemin çözümüne de katkı sağlayacak değildir. Fakat insanı ve eşyayı okumada bize “yamuk bakma”yı sağlayabilir, olayları doğru okumamızı sağlayacak ipin ucunu bize sunabilir. Verilen emaneti “upgrade” etmemizi sağlayacak araçlardan biri olabilir. Kelimeleri telakki edip hayat üreten varlıklar olmak bu kadar kolay olmamalı.
Ahmet A. KEFENOĞLU 14.09.2022 (Proje 99)