Çernobil'deki solucanlar radyasyona dirençli
Çernobil yakınlarındaki solucanlar, radyasyona karşı direnç geliştirdi. Yapılan araştırmada, yüksek radyasyona maruz kalan solucanların genomlarının zarar görmediği tespit edildi. Bu keşifin, radyasyonun yerel popülasyonlar üzerindeki etkilerini ve evrimleşme sürecinin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacağı düşünülüyor.
09 Mart 2024 - 13:26
Çernobil yakınlarındaki dünyanın en ünlü nükleer felaket bölgesinde yaşayan solucanlar, radyasyona karşı bağışıklık geliştirmiş gibi görünüyor. Yeni bir araştırmada, bilim insanları, basit genetik yapısına sahip ve hızla üreyen nematodları incelemek üzere Çernobil'e ziyarette bulundu.
Araştırmacılar, solucanları toprak örneklerinden, çürüyen meyvelerden ve diğer materyallerden topladı ve yerel radyasyon seviyelerini test etti. Radyasyon seviyeleri, düşük seviyelerden büyük şehirlerde kaydedilebilecek seviyelere kadar değişiklik gösteriyordu, hatta uzayda bulunan yüksek seviyelere bile ulaşıyordu.
Bilim insanları daha sonra solucanları dondurarak incelemek üzere New York Üniversitesi'ne götürdü. Araştırmanın baş yazarı Dr. Sophia Tintor yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Çernobil, akıl almaz büyüklükte bir trajediydi, ancak felaketin yerel popülasyonlar üzerindeki etkilerini hâlâ tam olarak anlayabilmiş değiliz. Ani çevresel değişim, iyonlaştırıcı radyasyona karşı doğal olarak daha yüksek direnç gösteren türleri, hatta bir tür içindeki bireyleri seçti mi?"
1986'daki felaketin ardından, bölgede yaklaşık 40 yıldır devam eden radyasyona rağmen hayvanlar Ukrayna'da hala yaşamaya devam ediyor. Daha önce yapılan araştırmalarda, Çernobil Hariç Tutma Bölgesi'nde yaşayan hayvanların diğer yerlerde bulunan aynı türlerden genetik olarak farklı olduğu tespit edilmişti.
New York Üniversitesi'nden biyoloji profesörü Matthew Rockman, "Bu solucanlar her yerde yaşıyor ve hızlı ürüyor, bu yüzden tipik bir omurgalı hâlâ ilk adımlarını atarken onlarca nesil evrim geçiriyorlar." dedi.
Araştırmacılar, yüksek radyasyona rağmen solucanların genomlarının zarar görmediğini tespit etti. Dr. Tintor, bu heyecan verici keşfin Çernobil'in güvenli olduğu anlamına gelmediğini, ancak solucanların aşırı koşullara dayanabilen dirençli hayvanlar olduğunu gösterdiğini belirtti.
Genetik bakımdan farklı 20 solucan, DNA hasarlarını incelemek için test edildi ve genetik materyallerini koruyup onarmak için alışılmadık bir kabiliyete sahip olup olmadıkları incelendi. Dr. Tintor, bulguların Çernobil'deki hayvanların mutlaka daha toleranslı olduklarını ya da evrim geçirdiklerini göstermediğini, ancak keşiflerin doğal varyasyonun daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunabileceğini söyledi.
Kaynak: Independent Türkçe
Araştırmacılar, solucanları toprak örneklerinden, çürüyen meyvelerden ve diğer materyallerden topladı ve yerel radyasyon seviyelerini test etti. Radyasyon seviyeleri, düşük seviyelerden büyük şehirlerde kaydedilebilecek seviyelere kadar değişiklik gösteriyordu, hatta uzayda bulunan yüksek seviyelere bile ulaşıyordu.
Bilim insanları daha sonra solucanları dondurarak incelemek üzere New York Üniversitesi'ne götürdü. Araştırmanın baş yazarı Dr. Sophia Tintor yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Çernobil, akıl almaz büyüklükte bir trajediydi, ancak felaketin yerel popülasyonlar üzerindeki etkilerini hâlâ tam olarak anlayabilmiş değiliz. Ani çevresel değişim, iyonlaştırıcı radyasyona karşı doğal olarak daha yüksek direnç gösteren türleri, hatta bir tür içindeki bireyleri seçti mi?"
1986'daki felaketin ardından, bölgede yaklaşık 40 yıldır devam eden radyasyona rağmen hayvanlar Ukrayna'da hala yaşamaya devam ediyor. Daha önce yapılan araştırmalarda, Çernobil Hariç Tutma Bölgesi'nde yaşayan hayvanların diğer yerlerde bulunan aynı türlerden genetik olarak farklı olduğu tespit edilmişti.
New York Üniversitesi'nden biyoloji profesörü Matthew Rockman, "Bu solucanlar her yerde yaşıyor ve hızlı ürüyor, bu yüzden tipik bir omurgalı hâlâ ilk adımlarını atarken onlarca nesil evrim geçiriyorlar." dedi.
Araştırmacılar, yüksek radyasyona rağmen solucanların genomlarının zarar görmediğini tespit etti. Dr. Tintor, bu heyecan verici keşfin Çernobil'in güvenli olduğu anlamına gelmediğini, ancak solucanların aşırı koşullara dayanabilen dirençli hayvanlar olduğunu gösterdiğini belirtti.
Genetik bakımdan farklı 20 solucan, DNA hasarlarını incelemek için test edildi ve genetik materyallerini koruyup onarmak için alışılmadık bir kabiliyete sahip olup olmadıkları incelendi. Dr. Tintor, bulguların Çernobil'deki hayvanların mutlaka daha toleranslı olduklarını ya da evrim geçirdiklerini göstermediğini, ancak keşiflerin doğal varyasyonun daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunabileceğini söyledi.
Kaynak: Independent Türkçe
YORUMLAR