Köşeyi Döneyazan

Jetonların köşeleri törpülenmeli. Evet, jetonlar her delikten girebilmeli. Gireceği gediğe göre hareket etmeden, bulunduğu kabın şeklini alabilmeli. Su gibi aziz olabilmeli. Bu apaçık delilik barındırır. Ne güzel imrenilecek bir delilik. Nice gözlerin göremeyeceği boyutlarda kendi oyun mantığını kurabilecek bir delilik.

Bir varoluş çizgisinde roller dağıtılmış ve kendi payına düşen rolü kabul eden insan da taşraya gönderilmiş. Kimine birkaç beden büyük, kimine sığamayacağı, dolup taşacağı beden gelmiş. Kimi ise rolüne kendini kaptırmış ve bedeni yok etmiş. Taşraya düşen insan senaryoya sadık kalmayıp eşyayı hor görmüş ve Adem’e öğretileni unutmak üzere fıtrat jetonunu taşranın taşlarıyla köşelemiş. Böylelikle bu insan hiç de görmezden gelinmemesi gereken bir role bürünmüştür.

Renksizlik barındıran taşranın kendine has ahalisi fıtrat üzerinde nice oynamalar yapmıştır. İnsani ilişkilerden ekonomik ilişkilere kadar içinde bulunduğu tüm ilişkileri kendi kültürüyle tersine çevirmiştir. Mesela yumruğu masaya sert vuranın nice duvarları yıkacak ilişkilerinden tutun da masaya yatırılamayacak kadar bataklığa batmış ilişkilere kadar jetonlar köşelenmiştir.

Değersiz metalleri altına çevirmek için çalışan insan bu alt kültür sayesinde akı kara yapabilecek güce sahiptir. Fakat tutarsızlık ve mantıksızlık kıskacı altındaki nice altın nesil alt kültürden beslenmeyip kendilerine açılan yeni kanallar vasıtasıyla köşeyi dönmek istemektedir. El cevap: Köşe, dönülecek bir şey değildir.

Delilik rolüne bürünmek, kendi matrisini oluşturmak uzakta değildir. Alt kültürün çok çalışanı, vaktinde randevusuna geleni, yalan söylemeyeni deli yerine koyduğu bu coğrafyada yeni ilişkiler ağı kurabilmeli, yeni bir kültür inşa edilmeli ve köşeler taşranın bağrından kopan taşlar ile törpülenmelidir.