Bir İnsana Alışmak

İnsanın karakterinin değişmesinin zorluğu bu kadar çarpıcı olmamalı. Kendisinde yanlış bir alışkanlık gördüğümüz bir yakınımızla içli dışlı iken onu bu yanlış alışkanlığı ile kabul edemeyişimizin de bir hayli zor olduğunu ifade etmeliyim.

Yapmakta zorluk yaşamadığım bir alışkanlık, mesela diş fırçalamak olsun, neden yakın olduğum bir insanda da olmasın diye düşünüyorum. Fakat benim yıllar içinde geliştirdiğim bu alışkanlığa aynı açı ile yaklaşmasının, onun da bu alışkanlığı benimsemesinin belki onlarca farklı ihtimalle gerçekleşebileceği ihtimalini atlıyorum. Onu bu haliyle kabul etmekte, bu haline alışmakta yaşadığım zorluk bendeki sabırsızlık ve tahammülsüzlükle bağıntılı belli ki.

Suyun yakıcı bir özellik taşımasını kimse bekleyemez. Fakat su dolu bir kabı sıcaklığını düşürdüğümüz bir ortamda bekleterek buz haline getirebileceğimizi de biliriz. Su dolu kabı yerinden alıp buzdolabına koymak kolaydır. Fakat bir insanın yıllardır getirdiği alışkanlığın bu şekilde değişmesini beklemek adaletsizlik oluyor belli ki.

"İnsanlara akılları ölçüsünde konuşun." buyuruyor Rasulullah. Gördüğümüz, kabul ettiğimiz bir meseleyi muhatabımızın da kabul etmesi için meseleye dair algımızın aynı seviyede olması gerektiğini anlıyorum bu hadisten. Dolayısıyla bir insandan değişmesini beklemeden önce adaletle yaklaşıp onu tanımalıyım, onu önce bu haliyle rahatsız olmadan ve şikayet etmeden kabul etmeliyim diyorum.

Hidayet, ancak Cenab-ı Hakk'ın yed-i kudretindedir.

Ahmet A. KEFENOĞLU 09.09.2018 (Proje 99)