Şikayet Yok

Aylık 18 milyonun üzerinde ziyaretçisi olan bir internet şikayet platformu, 2021 yılında yapılan 3 milyon 53 bin şikayetin 408 bin kadarının çözüldüğünü açıkladı.*

Marketlerden parasıyla dahi sağlıklı peynir alamadığımız şu günlerde ortalama tüketicinin tepkisizliği üreticilerin pişkinliğini pekiştiriyor. Konunun alışveriş ve yiyecekler üzerinden açıldığına bakmayın, küçük dünyalarındaki ilişkilerde dahi verilmesi gereken tepkiyi vermeyen, şikayet etmeyen, itiraz etmeyen ortalama insanın sebep olduğu hali bütün bir toplum olarak yaşıyoruz. Tepkisizliğin onaylama anlamına geldiğini fark edememenin felaketleri getirdiğini anlamak zorundayız.

Zorunda mıyım? Paketinin üzerinde kocaman harflerle "tereyağlı" yazan kurabiyenin içeriğinde tereyağı olmadığını fark etsem de o kurabiyeyi yemek zorunda mıyım? Pazarladığı 50 üründen sadece 2’sinin sağlıklı olduğunu bildiğim firmanın ürünlerini tüketmek zorunda mıyım? Özel hayatlara dönelim. Sorumluluğunu aldığı 10 işin 7’sini güdük bırakan birinin kararlarına, düşüncelerine önem vermek zorunda mıyım? Değilim, değilsin.

Şikayet etmenin sorumluluğunu hep bir başkasına bırakmayı istemek de bir altkültür arızasıdır. Burada kolektif illüzyon kavramı da devreye giriyor. Ahali marketten aldığı yoğurt bozuk çıkmasına rağmen aynı ürünü birileri daha alıp zaten şikayet etmiştir diye düşünüp ürünü iade etmeye üşeniyor. Fakat bütün ahali böyle düşündüğü için yoğurt düzelmiyor aksine üretici bunu normu haline getiriyor. Ekonomik kriz dönemlerinde lokantalarda kalite düşüyor. Kriz normalleşince kalite normalleşmiyor. O yüzden "5 sene önce lokantalarda içtiğim çorbayı içemiyorum." diye şikayetlenen biri 5 sene önce de zaten kalitesi düşük bir çorbayı içtiğinin farkında bile olmuyor. Kalitesizlik norm haline geliyor. Başlarda kaliteli hizmet veren işletmeler, tüketicilerin tepkisizliği yüzünden kaliteyi zamanla düşürdüğü halde müşteri kaybetmiyor.

Apartman yönetimi ev sahiplerine dairelerdeki sesli diafon sisteminin, görüntülü diafon sistemiyle yenilenmesini teklif ediyor. Ev sahiplerinden 5’i bunun anlamının olmadığını, bu yolla güvenliğin daha sağlam olmayacağını söyleyip ülkenin güvenilir bilgi kaynaklarından istatistikler getirse de diğer 45 ev sahibini ikna edemiyor. Halbuki olay arka planda güvenlikle ilgili de değil. Apartman yönetiminin diafon firmasıyla kırışacağı parayla ilgili. Akıl sahibi o 5 daire sahibinin kavga etse de önüne geçemediği yeni norm apartman yöneticilerinin yeni fırsatlarla ev sahiplerini dolandırmasını daha kolay hale getirdi. Oy çokluğu ile bütün ev sahipleri dolandırıldı.

Normun yalan olduğu toplumlarda diğerlerinden daha akıllı, diğerlerinden daha yetenekli, kendi aralarında organize bir iç toplum kurmak mümkünken, kurulmazsa bir depremde 300 bin insan kaybetmek, bir futbol takımında bir Messi, bir Ronaldo kaybetmek, 6 aylık bir bebeğe sağlıklı peynir yedirememek işten bile değildir. Normun yalan olduğu toplumlarda bir iç kavim oluşturulmazsa aynı toplum tarafından yetki verilen karar verici şahısların iyinin ve doğrunun tarafında kalabileceğini düşünmek de saflıktır.
Ahmet A. KEFENOĞLU

Kaynak:
1-https://www.sikayetvar.com/blog/genel/sikayetvar-2021-verilerini-acikladi-turkiyenin-en-cok-sikayet-ettigi-konular-belli-oldu