Ahmet A. Kefenoğlu

Ahmet A. Kefenoğlu


Örgütlü Cehalet

31 Ekim 2022 - 06:50

“Dünyanın en tehlikeli hali, cehaletin örgütlü eyleme geçme halidir.”
Goethe

Hakikat, gözümüzle görüp algıladığımız alemden daha ötededir. Hakikat, eşya ile doğru bir ilişki kurup, hayatı doğru tanımladığımızda ortaya çıkan bir olgudur. Beşerin eşya ile münasebeti, hakikati algılaması, neden dünyada bulunduğunu anlaması içindir. Bir kulübesi bile olmayan bir insan mülk kavramını anlayamaz. Mülk kavramını doğru algılayamadığı için de eşyayı doğru tanımlayamaz. Vida çevirmeyi dahi beceremeyen bir insan Ferrari SF90 Stradale’in nasıl bir araba olduğunu anlamayacaktır.

İnsan zihni konsteptlerle çalışıyor aslında. İlk önce anneden alınan eşya okuma, onu doğru kullanma ve ondan verim elde etme yetenekleri insanın kaderini büyük ölçüde belirleyen birer kriter oluyor. Daha sonra diğer aile fertleri ve toplumla kaynaşan insan yavrusunun yaşadığı toplumda hakikat kavramı nasıl algılanıyorsa o da kavramı tam olarak öyle algılayacaktır. Eğer yaşadığı toplum fabrika bacalarından çıkan dumanın insan için zehirli olduğu gerçeğini sallamıyorsa o da sallamayacak, okuma-yazmanın önemini onlar kadar okuyacak ve onlardan kopya çekmenin ahlaksızlık olmadığını öğrenecektir. Kapalı bir devreye dışarıdan bir veri girmedikçe o kapalı devre de anlaşılmayacaktır.

Eşyayı doğru algılamak ciddi bir meseledir. Eşyayı her dönemde doğru algılayıp daha verimli kullanmak için teknikler geliştirmek de ciddi bir meseledir. Toplumların üretimde, teknolojide, eğitim kalitesinde, sosyal huzurda birbirlerinden farkları varsa bu eşya ile kurdukları bağ ile de alakalıdır. “Yenil, daha iyi yenil ki yenmeyi öğrenebilesin.” prensibinin işlediği bir kavimde işler giderek güzelleşip daha verimli hale gelirken “Nerede tak, orada bırak.” gibi sebat ve kararlılığın zerresinin olmadığı düşünce alışkanlıklarının olduğu kavimlerde işler giderek hallaç pamuğuna, bereketsizliğe ve en sonunda zulme dönecektir. 

Cehaletin, almazlığın toplumun büyük kesiminde yaygın olduğu, kelek kesenlerin cahillerden oluştuğu, akıllıların canları pahasına hakikati konuşup yaşadıkları halde yaşananlara hiçbir etkilerinin olmadığı kavimlerde cehalet bir şekilde örgütlüdür. Cahil ama çakal, almaz ama kurnaz kimselerin at koşturduğu meydanların sakinleri yöneticilerine tapar haldedir. Bu örgütlü cehalet süt değil süt tozlu su, karpuz değil kabak aşılı meyve, et değil soya katkılı hamur üretir. Ve bu yüzden doğru beslenemeyen yeni nesiller de enerjisiz ve aklı düşük kalırlar. 
Ahmet A. KEFENOĞLU 24.09.2022 (Proje 99)

YORUMLAR

  • 0 Yorum