Dizi İzleyerek Gaza Gelmek

Özellikle geçtiğimiz yıldan itibaren Türk televizyonlarındaki tarihi dizilerde bir artış yaşanıyor. İzlerken hangi psikolojiye girdiğimi bilemediğim, kah gururlanırken kah dövündüğüm sahnelerle dolu olan bu dizilerde fark ettiğim "gaz verme" operasyonları da beni güldürüyor.

Son izlediğim dizide, 1910'lu yıllarda girdiğimiz bir cephe savaşı sahnesinde kumandan askerlerine şöyle gaz veriyor: "Siz memleketimizin yüz sene sonraki halini, benim hayal ettiğim gibi görseydiniz. Ölüme gözü kapalı giderdiniz." İşin garibi bu cümle hem ümit verici hem de korkutucu... Peki senaristin bu cümleyi kurdurmadaki amacını fark ederseniz hangi duyguyu alıyorsunuz? Tabi ki de umut verici bir cümle oluyor. Oluşturulmaya çalışılan algı memleketimizin halinin o yıllardan çok çok daha iyi olduğu. Bana sorarsanız tartışmaya açık bir yorum.

Dizilerdeki gaz verme/gaz alma ifadelerinin farkında mısınız? Diziler gerçeği yansıtıyorsa trajikomik. Gerçeği yansıtmıyor, kurguda buna imkan veriliyorsa yine trajikomik. Yani Türk olarak illa bir gaza ihtiyacımız oluyor demektir. "Türk gibi başlamak" tabiri buradan geliyor. Fakat dizileri çekerken kullandığımız kameraları icat eden veya üreten milletler ise "İngiliz gibi bitirmek" tabirini üzerinde taşıyanlar oluyor.

Gerçekler bir anlık duygu patlaması ile bize ulaşmaz. Anlık duygu patlamalarıyla ancak bir cephede savaştığımız düşmanın bir iki askerini indirmeyi kolaylarız. Fakat bütün seferi kazanmak için sinirleri alınmış profesyonel hassasiyet sahibi, bütün duygu ve düşünceleri düzeyli, hakikate odaklı bireyler olmayı istemeliyiz.

Ahmet A. KEFENOĞLU 04.09.2018 (Proje 99)